Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Yeni Akit Yazarından CHP'li Belediye Başkanı'na sert yanıt!

Gündem 10.02.2022 - 14:33, Güncelleme: 10.02.2022 - 15:08
 

Yeni Akit Yazarından CHP'li Belediye Başkanı'na sert yanıt!

Öyle oturduğun lüks sitenin 800 tonluk havuzunu kaçak su ile doldurup, alın teriyle gazetecilik yapanlara “Havuz medyası” demekle, etrafında dönen usulsüzlüklerin üzerini örtemeyeceksin Vahap Bey. Daha seninle, Beydeğirmeni’nde dönen kaçakları tartışacağız, inşallah! Şimdilik bol sulamalar!

Yeni Akit Yazarı Zekeriya Say, bugünkü köşe yazısında adı kaçak su kullanımıyla gündeme gelen CHP'li Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer'e cevap niteliğinde bir yazıyla okuyucusunun karşısına çıktı.  Zekeriya Say'ın yazısının sonunda  "Öyle oturduğun lüks sitenin 800 tonluk havuzunu kaçak su ile doldurup, alın teriyle gazetecilik yapanlara “Havuz medyası” demekle, etrafında dönen usulsüzlüklerin üzerini örtemeyeceksin Vahap Bey. Daha seninle, Beydeğirmeni’nde dönen kaçakları tartışacağız, inşallah! Şimdilik bol sulamalar!" şu ifadelerle Vahap Seçer'in gündemdeki sıcaklığını koruyacağı mesajını verdi.   Yazının tamamı şöyle; Kılıçdaroğlu 24 Aralık’ta, “Ey şahıs, ey ucube rejim, ey yarı cahil kadrolar, ey bu ucube koalisyonun dilini yutmuş küçük ortağı, bellidir ki sizde akıl galip gelmeyecek” diyerek önce küfretmiş... Ardından, “Anayasamızın bize tanıdığı hakları kullanarak, milletimizin sesini dinlemek üzere, “Haydi Meydana” diyorum” diye efelenmiş ve 2023 seçimlerine yönelik ilk mitingini Mersin’de yapacağını ilan etmişti. Dediği gibi de oldu. Önce ‘Acil seçim’ çağrısıyla 4 Aralık’ta Mersin’de bir miting gerçekleştirildi. Aradan bir ay geçtiği halde başka bir ilde miting yapmayınca bu kez 3 Ocak’ta bir kez daha kente gelerek Mersin Büyükşehir Belediyesi Metro Temel Atma Töreni’ne katıldı. Miting havası verilmeye çalışılan bu temel atma töreni sonrası Mersin’le, daha doğrusu CHP’li Vahap Seçer’in yönettiği Büyükşehir Belediyesi ile ilgilenmeye başladım.   Sosyal medya platformlarında yaptığım küçük araştırmalarda, henüz 3. yılını geride bıraktığı halde CHP’li Seçer’e karşı sessiz bir çığlığın yükseldiğine şahit oldum. Bir yanda, belediyedeki müdürlerin ultra lüks otellerde düzenlenen yılbaşı eğlencelerinde dansöz oynatıklarını… Diğer yanda, sırf bu görüntüleri haberleştirdiği için gazetecilerin evlerinin gece yarısında bir düzine polis memuruyla basıldığını gördüm.. Bendeniz, mesleğinin gereğini yapan bir gazetecinin evi, gece yarısı nasıl basılır diye düşünürken…   CHP’li Başkan Seçer’in, Avukatlık Kanunu’na göre “kınama cezası” gerektirdiği halde, sözde tarafsız bir avukat ve kuzeni olan Adana Baro Başkanı Semih Gökayaz’ı emrindeki belediyede “danışman” olarak çalıştırdığını duydum. ‘Bu, nasıl olur?’ diye düşünürken, bu kez de Gökayaz’ın kardeşi Serdal Gökayaz’ın da akraba kontenjanından belediyede Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı’na getirİLdiğini öğrendim. “Daha fazla abartmamıştır” derken, hukuk danışmanlığı görevini ise kuzeninin eşi olan ve Adana’da ofisi bulunan Av. Tuğgen Gökayaz’a teslim ettiği ortaya çıktı. Derken elime, belediyenin güvenliğini amcasının oğlu Taner Seçer’e emanet ettiği bilgisi ulaştı. O arada, pandemi nedeniyle bırakın turistin gelmesini, Mersin halkının bile sokağa çıkmadığı bir dönemde, CHP’li Seçer’in, aralarında “il haritası” ve “cezerye kutusu” gibi uyduruk kalemlerle şişirilmiş 5 milyon 296 bin 393 TL’lik baskı ve cilt ihalesine çıktığını haberleştirdim. 11 Ocak’ta ise, 20 bin çanta için 2 milyon 612 bin TL’lik fatura ödendiği halde yalnızca 16 bin adedinin dağıtıldığı, aradaki 4 bin çantanın akıbetinin ise meçhul olduğunu ifşa eden, “CHP’li belediye çanta ile götürmüş” başlıklı haberi yazdım.   15 Ocak’ta da, bu ihalelerle birlikte toplamda 16 milyon 139 bin 822 TL’lik, 8 adet ihalenin CHP’ye yakın olduğu söylenen işadamı Emrah Yılmaz’ın iki farklı firmasına verildiğini haberleştirdim. Akabinde, adrese teslim ballı ihaleleri yapan Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin İhaleli İşler ve Satın Alma birimine, Seçer’in belediye başkanı seçilmeden önce kendi şirketinde çalıştırdığı Eda Güngörer’i, İhale ve Satın Alma Şefi olarak atadığını yazdım. • Tabii bu arada… Adana Baro Başkanı olan kuzeni Semih Gökayaz’ın eşi Av. Tuğgen Gökayaz’a ait Seyhan’daki hukuk bürosundan bir açıklama metni aldım. İçinde bolca “sözde” geçen metinde hem bana hakaret ediliyor hem de, “20 bin çanta için ihaleye çıkmıştık ama canımız istedi 18 bine düşürdük” şeklinde, hiçbir belge gösterilmeden “iş eksilişi”ne gidildiği yazıyordu. Hukuk bürosunu arayıp böyle bir açıklama olmayacağını, “iş eksiltme tutanakları”nın, “referans numarasıyla” birlikte tarafıma verilmesi gerektiğini söylediğimde, olay daha da saçma bir hal aldı. Zira hiçbir belge gösteremeyen Seçer’in akrabalarına ait hukuk bürosu, bu kez pandemi döneminde yapılan ihaledeki “il haritası”, “cezerye kutusu” gibi şişirme kalemlerin yine “pandemi” gerekçesiyle basılmadığını itiraf etti. “Peki ya ödeme yapıldı mı?” diye soruduğumda, benimle iletişimi tamamen kestiler. Sonra da!.. 2 Şubat’ta,  “CHP’li başkandan kaçak su rezaleti” manşetiyle, CHP’li Vahap Seçer’in, ikamet ettiği denize nazır, milyonluk Neptün Yalı Sitesi’nin havuz dolumunda ve bahçe sulamasında kaçak su kullandığını belgeleriyle deşifre eden haberimiz yayımlandı.  Akabinde, MHP Milletvekili Olcay Kılavuz TBMM’de basın açıklaması gerçekleştirerek, Seçer’in yaşadığı sitedeki kaçak su kullanımını Meclis’ten haykırdı.  MHP’li Kılavuz’un toplantısından sonra başını kuma gömen, defalarca aramama rağmen sorularıma cevap vermeyen CHP’li Vahap Seçer, önceki gün yapılan Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi Şubat Ayı Toplantısı’nda, AK Partili Meclis Üyesi Mevlüt Ekmekçi’nin sorusu üzerine nihayet açıklama yaptı.  “Sitem orada” diyerek su hırsızlığı yapılan Neptün Yalı Sitesi’nde oturduğunu doğrulayan Seçer, kaçak su kullanımı nedeniyle tutanak tutularak, 2 bin 773 TL para cezası kesildiğini kabul etti. “Bu konu o zaman bana geldi. Ceza varsa kessinler ben hakkıma düşeni ödeyeceğim” şeklinde açıklama yaptığını itiraf etti.  Daha önce yalanlamaya çalıştığı ihalelerde,  “iş eksiltme tutanakları” ve “referans numarası” gibi belgeleri gösteremediği için üç maymunu oynayan… Mersin Belediyesi’ndeki yandaş kadrolaşma hakkında “gık”ını çıkarmayan CHP’li Vahap Seçer… “Kaçak su” rezaletinde sanki haberin konusu kendisi değilmiş gibi, “Eğer bir tane akrabamın orada oturduğu ispat edilsin, ben başkanlıktan istifa edeceğim” diyerek, içine düştüğü sıkıntılı durumdan çıkmaya çalıştı. Tabii, karşısında oturan Meclis Üyeleri, “Başkanım, tatavayı bırak. İkamet ettiğin site bal gibi kaçak su kullanmış işte” diyemediği için, şimdilik bu rezaletten sıyırdığını sanıyor.  Öyle oturduğun lüks sitenin 800 tonluk havuzunu kaçak su ile doldurup, alın teriyle gazetecilik yapanlara “Havuz medyası” demekle, etrafında dönen usulsüzlüklerin üzerini örtemeyeceksin Vahap Bey. Daha seninle, Beydeğirmeni’nde dönen kaçakları tartışacağız, inşallah! Şimdilik bol sulamalar!
Öyle oturduğun lüks sitenin 800 tonluk havuzunu kaçak su ile doldurup, alın teriyle gazetecilik yapanlara “Havuz medyası” demekle, etrafında dönen usulsüzlüklerin üzerini örtemeyeceksin Vahap Bey. Daha seninle, Beydeğirmeni’nde dönen kaçakları tartışacağız, inşallah! Şimdilik bol sulamalar!

Yeni Akit Yazarı Zekeriya Say, bugünkü köşe yazısında adı kaçak su kullanımıyla gündeme gelen CHP'li Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer'e cevap niteliğinde bir yazıyla okuyucusunun karşısına çıktı. 

Zekeriya Say'ın yazısının sonunda 

"Öyle oturduğun lüks sitenin 800 tonluk havuzunu kaçak su ile doldurup, alın teriyle gazetecilik yapanlara “Havuz medyası” demekle, etrafında dönen usulsüzlüklerin üzerini örtemeyeceksin Vahap Bey.

Daha seninle, Beydeğirmeni’nde dönen kaçakları tartışacağız, inşallah!

Şimdilik bol sulamalar!" şu ifadelerle Vahap Seçer'in gündemdeki sıcaklığını koruyacağı mesajını verdi.

 

Yazının tamamı şöyle;

Kılıçdaroğlu 24 Aralık’ta, “Ey şahıs, ey ucube rejim, ey yarı cahil kadrolar, ey bu ucube koalisyonun dilini yutmuş küçük ortağı, bellidir ki sizde akıl galip gelmeyecek” diyerek önce küfretmiş...

Ardından, “Anayasamızın bize tanıdığı hakları kullanarak, milletimizin sesini dinlemek üzere, “Haydi Meydana” diyorum” diye efelenmiş ve 2023 seçimlerine yönelik ilk mitingini Mersin’de yapacağını ilan etmişti.

Dediği gibi de oldu.

Önce ‘Acil seçim’ çağrısıyla 4 Aralık’ta Mersin’de bir miting gerçekleştirildi.

Aradan bir ay geçtiği halde başka bir ilde miting yapmayınca bu kez 3 Ocak’ta bir kez daha kente gelerek Mersin Büyükşehir Belediyesi Metro Temel Atma Töreni’ne katıldı.

Miting havası verilmeye çalışılan bu temel atma töreni sonrası Mersin’le, daha doğrusu CHP’li Vahap Seçer’in yönettiği Büyükşehir Belediyesi ile ilgilenmeye başladım.

 

Sosyal medya platformlarında yaptığım küçük araştırmalarda, henüz 3. yılını geride bıraktığı halde CHP’li Seçer’e karşı sessiz bir çığlığın yükseldiğine şahit oldum.

Bir yanda, belediyedeki müdürlerin ultra lüks otellerde düzenlenen yılbaşı eğlencelerinde dansöz oynatıklarını…

Diğer yanda, sırf bu görüntüleri haberleştirdiği için gazetecilerin evlerinin gece yarısında bir düzine polis memuruyla basıldığını gördüm..

Bendeniz, mesleğinin gereğini yapan bir gazetecinin evi, gece yarısı nasıl basılır diye düşünürken…

 

CHP’li Başkan Seçer’in, Avukatlık Kanunu’na göre “kınama cezası” gerektirdiği halde, sözde tarafsız bir avukat ve kuzeni olan Adana Baro Başkanı Semih Gökayaz’ı emrindeki belediyede “danışman” olarak çalıştırdığını duydum.

‘Bu, nasıl olur?’ diye düşünürken, bu kez de Gökayaz’ın kardeşi Serdal Gökayaz’ın da akraba kontenjanından belediyede Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı’na getirİLdiğini öğrendim.

“Daha fazla abartmamıştır” derken, hukuk danışmanlığı görevini ise kuzeninin eşi olan ve Adana’da ofisi bulunan Av. Tuğgen Gökayaz’a teslim ettiği ortaya çıktı.

Derken elime, belediyenin güvenliğini amcasının oğlu Taner Seçer’e emanet ettiği bilgisi ulaştı.

O arada, pandemi nedeniyle bırakın turistin gelmesini, Mersin halkının bile sokağa çıkmadığı bir dönemde, CHP’li Seçer’in, aralarında “il haritası” ve “cezerye kutusu” gibi uyduruk kalemlerle şişirilmiş 5 milyon 296 bin 393 TL’lik baskı ve cilt ihalesine çıktığını haberleştirdim.

11 Ocak’ta ise, 20 bin çanta için 2 milyon 612 bin TL’lik fatura ödendiği halde yalnızca 16 bin adedinin dağıtıldığı, aradaki 4 bin çantanın akıbetinin ise meçhul olduğunu ifşa eden, “CHP’li belediye çanta ile götürmüş” başlıklı haberi yazdım.

 

15 Ocak’ta da, bu ihalelerle birlikte toplamda 16 milyon 139 bin 822 TL’lik, 8 adet ihalenin CHP’ye yakın olduğu söylenen işadamı Emrah Yılmaz’ın iki farklı firmasına verildiğini haberleştirdim.

Akabinde, adrese teslim ballı ihaleleri yapan Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin İhaleli İşler ve Satın Alma birimine, Seçer’in belediye başkanı seçilmeden önce kendi şirketinde çalıştırdığı Eda Güngörer’i, İhale ve Satın Alma Şefi olarak atadığını yazdım.

Tabii bu arada…

Adana Baro Başkanı olan kuzeni Semih Gökayaz’ın eşi Av. Tuğgen Gökayaz’a ait Seyhan’daki hukuk bürosundan bir açıklama metni aldım.

İçinde bolca “sözde” geçen metinde hem bana hakaret ediliyor hem de, “20 bin çanta için ihaleye çıkmıştık ama canımız istedi 18 bine düşürdük” şeklinde, hiçbir belge gösterilmeden “iş eksilişi”ne gidildiği yazıyordu.

Hukuk bürosunu arayıp böyle bir açıklama olmayacağını, “iş eksiltme tutanakları”nın, “referans numarasıyla” birlikte tarafıma verilmesi gerektiğini söylediğimde, olay daha da saçma bir hal aldı.

Zira hiçbir belge gösteremeyen Seçer’in akrabalarına ait hukuk bürosu, bu kez pandemi döneminde yapılan ihaledeki “il haritası”, “cezerye kutusu” gibi şişirme kalemlerin yine “pandemi” gerekçesiyle basılmadığını itiraf etti.

“Peki ya ödeme yapıldı mı?” diye soruduğumda, benimle iletişimi tamamen kestiler.

Sonra da!..

2 Şubat’ta,  “CHP’li başkandan kaçak su rezaleti” manşetiyle, CHP’li Vahap Seçer’in, ikamet ettiği denize nazır, milyonluk Neptün Yalı Sitesi’nin havuz dolumunda ve bahçe sulamasında kaçak su kullandığını belgeleriyle deşifre eden haberimiz yayımlandı. 

Akabinde, MHP Milletvekili Olcay Kılavuz TBMM’de basın açıklaması gerçekleştirerek, Seçer’in yaşadığı sitedeki kaçak su kullanımını Meclis’ten haykırdı. 

MHP’li Kılavuz’un toplantısından sonra başını kuma gömen, defalarca aramama rağmen sorularıma cevap vermeyen CHP’li Vahap Seçer, önceki gün yapılan Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi Şubat Ayı Toplantısı’nda, AK Partili Meclis Üyesi Mevlüt Ekmekçi’nin sorusu üzerine nihayet açıklama yaptı.

 “Sitem orada” diyerek su hırsızlığı yapılan Neptün Yalı Sitesi’nde oturduğunu doğrulayan Seçer, kaçak su kullanımı nedeniyle tutanak tutularak, 2 bin 773 TL para cezası kesildiğini kabul etti.

“Bu konu o zaman bana geldi. Ceza varsa kessinler ben hakkıma düşeni ödeyeceğim” şeklinde açıklama yaptığını itiraf etti.

 Daha önce yalanlamaya çalıştığı ihalelerde,  “iş eksiltme tutanakları” ve “referans numarası” gibi belgeleri gösteremediği için üç maymunu oynayan…

Mersin Belediyesi’ndeki yandaş kadrolaşma hakkında “gık”ını çıkarmayan CHP’li Vahap Seçer…

“Kaçak su” rezaletinde sanki haberin konusu kendisi değilmiş gibi, “Eğer bir tane akrabamın orada oturduğu ispat edilsin, ben başkanlıktan istifa edeceğim” diyerek, içine düştüğü sıkıntılı durumdan çıkmaya çalıştı.

Tabii, karşısında oturan Meclis Üyeleri, “Başkanım, tatavayı bırak. İkamet ettiğin site bal gibi kaçak su kullanmış işte” diyemediği için, şimdilik bu rezaletten sıyırdığını sanıyor. 

Öyle oturduğun lüks sitenin 800 tonluk havuzunu kaçak su ile doldurup, alın teriyle gazetecilik yapanlara “Havuz medyası” demekle, etrafında dönen usulsüzlüklerin üzerini örtemeyeceksin Vahap Bey.

Daha seninle, Beydeğirmeni’nde dönen kaçakları tartışacağız, inşallah!

Şimdilik bol sulamalar!

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.