Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

YRP’nin kararı akla da aykırı, siyasete de..

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 11.03.2024 - 11:05, Güncelleme: 11.03.2024 - 11:05
 

YRP’nin kararı akla da aykırı, siyasete de..

Yeni Akit Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu'nun, "YRP’nin kararı akla da aykırı, siyasete de.." başlıklı yazısı...

Yeni Akit Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu, özellikle İstanbul ve Ankara’da AK Parti adaylarının kaybetmesi sonrası Yeniden Refah Partisi’nin seçime kendi başına girme kararının sorgulanacağını, CHP’nin kazanmasına neden olduğu için büyük tepkilere maruz kalacaklarını söyledi. Karahasanoğlu, Yeniden Refah’ın adaylarını çekmesi durumunda, AK Parti adayları kazanırsa YRP’nin haklı olarak övüleceğini belirtti. Karahasanoğlu’nun bugünkü yazısı… Mahalli seçimlerde, Yeniden Refah Partisi’nin, milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine birlikte girdiği Cumhur İttifakı ile anlaşamaması ve kendi adayları ile seçime girme kararı üzerinden ihtimalleri dillendirelim.. Ben İstanbul diye yazacağım. Siz onu Ankara’yı da katarak anlayın.. Diğer illerimizi de katarak anlayın.. Yeniden Refah Partisi’nin, son anda bir karar değişikliğine gitmesi de dahil seçim sonuçlarını değişik ihtimallere göre değerlendirelim.. 1) AK Parti, İstanbul’u kazandığını varsayalım.. Bu durumda Yeniden Refah Partisi’nin seçime kendi adayı ile girme kararı, halk nezdinde nasıl karşılanmış olacak? “YRP’nin bir ağırlığı yok. YRP kendi adayını çıkarmasına rağmen, Cumhur İttifakı seçimi kazandı. Cumhur İttifakı’nın YRP’ye ihtiyacı yok..” Böyle bir kanaat, YRP’nin ideolojik söylemlerinin de toplum nezdinde değersizleşmesine sebep olmayacak mı? AK Parti’nin seçimi kazanmasını da, aslında ikiye ayırabiliriz.. AK Parti seçimi açık ara ile kazanırsa, YRP’nin aday çıkartmış olması, belki çok fazla tartışılmaz, bu durum unutulur gider.. Bu ihtimalde dahi, AK Parti’nin belli bir kısmı, bu “ihanet” olarak şimdiden nitelendirilen kararı, unutmayacaktır.. Bu durum da, YRP’nin büyümesi değil, küçülmesine, en azından yerinde saymasına yol açacaktır.. AK Parti’nin seçimi galip bitirmesinin ikinci alt başlığında, küçük bir farkla belediye başkanlığının kazanıldığını düşünün.. O ihtimalde, AK Parti tabanında, ister istemez, YRP’ye karşı bir olumsuz kanaat oluşmayacak mı?..  “Az kalsın bize kaybettireceklerdi.. YRP emin ellerde değil” kanaati ağır basmayacak mı? Hatta daha vahimini söyleyeyim, belki Cumhur İttifakı’nın tüm tabanını da etkileyecek şekilde, içlerinde YRP’ye nefret duyacaklara hazır bir ortam oluşmayacak mıdır? Böylesi bir durumda, YRP’nin farklı aday çıkartmasına rağmen Cumhur ittifakının adayının seçimi kazandığı bir ortamda, YRP yöneticileri  “Hiçbir önemleri olmadığı” genel kanısını nasıl önleyebilecekler? Böyle bir ihtimalde, YRP, bir sonraki seçimde, Cumhur İttifakı tabanından kendisine bir geçiş sağlamayı nasıl gerçekleştirebilecek?  Cumhur İttifakı içinde yer alan tabandaki seçmenin, mahalli seçimlerde az kalsın kendilerine kaybettirecek bir partiye yönelmeleri, zorlaşmayacak mı? Sonuçta, AK Parti seçimi kazanırsa, aklın gereği olarak da YRP büyük kayıp yaşayacak. Hiçbir kıymetleri olmadığı konumuna, kendi elleri ile düşecekler. Siyaseten de YRP kaybedecek.  Çünkü sonraki seçimlerde, belki kendilerine gelebilecek bir seçmen kitlesini, şimdiden kızdırmış olacaklar, kendi önlerini kesmiş olacaklar.. Cumhur İttifakı tabanını küstürmüş olacaklar..  2) AK Parti adayının seçimi kaybettiğini varsayalım.. Bu durumda, YRP’nin insan içine çıkacak bir hali olabilir mi? “Siz kaybettirdiniz” eleştirilerine, belki bir gün, belki iki gün gurur duyarak cevaplayacaklar: “Evet biz kaybettirdik. Bizi önemsiz görenlere kaybettirdik” diyebilirler.. Ama üçüncü gün. Dördüncü gün..  “Toplumu eşcinsel evliliğe hazırlayacağı”nı söyleyen Ekrem İmamoğlu’na seçim kazandırmanın faturasını, nasıl ödeyebileceklerini düşünüyorlar? Sonraki seçime kadar, her siyasi faaliyetlerinde, her açıklamalarında, eşcinsellere yönelik İBB çalışmaları kendilerine hatırlatılıp, “Sizin yüzünüzden bu faaliyetler yaşanıyor. AK Parti kazansaydı, bunlar olmayacaktı” eleştirilerine, nasıl cevap verebilecekler? Ve daha önemlisi, bundan sonraki seçimde, Cumhur İttifakındaki her bir seçmen, 2024 mahalli seçimlerindeki AK Parti’nin kazanması gereken seçimi kaybettiği gerçeğini hatırlayıp, YRP’ye nefret duymayacaklar mı?  “Siz kaybettirdiniz. Hangi şart altında olursa olsun, artık size size oy vermeyiz. AK parti dağılsa, bitse.. Gider başka bir partiye oy veririz, ama size oy vermeyiz” refleksi ile karşılaşmayacaklar mı? Dolayısı ile, aklen de, YRP’nin kendi adayı ile seçime girip, AK Parti’ye seçim kaybettirmesi kendi zararına.. Kendisi zaten seçimi kazanamıyor.. Kazanamayacağını bile bile, akılsız bir işleme imza atıp, aday çıkartıyor.. Komik bir oy oranı ile seçimden çıkıp, gelişme trendini düşürüyor.. Siyaseten de AK Parti’ye seçim kaybettirme, YRP’nin zararına.. İlerde daha ciddi işbirliklerine imza atacağı veya gerekirse o tabandan kendisine geçiş sağlayabileceği bir fırsatı, kendi elleri ile tepmiş olacak.. 3) Şu an için oldukça zor görünse de.. YRP’nin adayını geri çekip.. Cumhur İttifakı adayına destek verdikleri ilan edilir ve destekledikleri adaylar kazanırsa.. Hele hele, küçük farklarla kazanırsa.. YRP’nin havasına kim itiraz edebilir? “Biz kazandırdık. Biz kazandırdık” dediğinde, onlara kim itiraz edebilir? Hem kazandırdıkları, az farkla alınan seçimin doğal sonucu olacak.. Hem de, bu desteğin karşılığı, desteklenen partinin bir sonraki seçimde YRP ile ilişkilerini çok daha “akılcı” ve çok daha “değer bilici” şekilde yapmasına zemin hazırlayacaktır.. Dahasını söyleyeyim.. YRP’nin asla yanlış yapmadığı, yapmayacağına duyulacak güven ile, belki de sonraki seçimde, Cumhur İttifakı tabanından YRP’ye büyük bir geçiş de yaşanabilecektir.. Hasan Damar ağabeyi, YRP’liler yakınen tanırlar.. 2019 mahalli seçimlerinde, özellikle İstanbul’da AK Parti adayının az bir oy farkı ile CHP’li aday karşısında geride bitirildiğinin açıklanmasını Hasan Damar (Allah rahmet eylesin, sonrasında 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminde Tayyip Erdoğan’ın desteklenmesi gerektiğini söyleyerek, bu mazlum millete kendisini affettirmişti.) Ağabey şöyle yorumlamıştı: “Biz kaybettirdik. Biz kaybettirdik”.. Hasan Damar ağabey, kaybettirmeyi de gerçeklere uygun şekilde, şöyle izah etmişti: SP’nin adayı 30 Mart 2019’da 100 bin oy aldı. 100 bin oy, AK Parti’ye gitseydi, itiraza bile gerek kalmadan, yeniden sayıma da, bazı oyların iptal edimesine de gerek kalmadan, 45 bin oy farkla Binali Yıldırım kazanacaktı.. Evet, bu tespit doğru idi.. Peki, CHP kazandı da, Hasan Damar ağabey memnun mu oldu? Olmadı..  Dini hassasiyeti olanlar memnun mu oldu? Hayır.. Gelin bu yanlışa, imza atmayın.. Seçmenin kalbinde taht kurun.. Kendinize güven duyulmasını sağlayın.. Sonraki seçimler için de, şimdiden yatırımınızı yapmış olun.. Vesselam..
Yeni Akit Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu'nun, "YRP’nin kararı akla da aykırı, siyasete de.." başlıklı yazısı...

Yeni Akit Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu, özellikle İstanbul ve Ankara’da AK Parti adaylarının kaybetmesi sonrası Yeniden Refah Partisi’nin seçime kendi başına girme kararının sorgulanacağını, CHP’nin kazanmasına neden olduğu için büyük tepkilere maruz kalacaklarını söyledi. Karahasanoğlu, Yeniden Refah’ın adaylarını çekmesi durumunda, AK Parti adayları kazanırsa YRP’nin haklı olarak övüleceğini belirtti.

Karahasanoğlu’nun bugünkü yazısı…

Mahalli seçimlerde, Yeniden Refah Partisi’nin, milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine birlikte girdiği Cumhur İttifakı ile anlaşamaması ve kendi adayları ile seçime girme kararı üzerinden ihtimalleri dillendirelim..

Ben İstanbul diye yazacağım.

Siz onu Ankara’yı da katarak anlayın.. Diğer illerimizi de katarak anlayın..

Yeniden Refah Partisi’nin, son anda bir karar değişikliğine gitmesi de dahil seçim sonuçlarını değişik ihtimallere göre değerlendirelim..

1) AK Parti, İstanbul’u kazandığını varsayalım..

Bu durumda Yeniden Refah Partisi’nin seçime kendi adayı ile girme kararı, halk nezdinde nasıl karşılanmış olacak?

“YRP’nin bir ağırlığı yok. YRP kendi adayını çıkarmasına rağmen, Cumhur İttifakı seçimi kazandı. Cumhur İttifakı’nın YRP’ye ihtiyacı yok..”

Böyle bir kanaat, YRP’nin ideolojik söylemlerinin de toplum nezdinde değersizleşmesine sebep olmayacak mı?

AK Parti’nin seçimi kazanmasını da, aslında ikiye ayırabiliriz..

AK Parti seçimi açık ara ile kazanırsa, YRP’nin aday çıkartmış olması, belki çok fazla tartışılmaz, bu durum unutulur gider.. Bu ihtimalde dahi, AK Parti’nin belli bir kısmı, bu “ihanet” olarak şimdiden nitelendirilen kararı, unutmayacaktır.. Bu durum da, YRP’nin büyümesi değil, küçülmesine, en azından yerinde saymasına yol açacaktır..

AK Parti’nin seçimi galip bitirmesinin ikinci alt başlığında, küçük bir farkla belediye başkanlığının kazanıldığını düşünün.. O ihtimalde, AK Parti tabanında, ister istemez, YRP’ye karşı bir olumsuz kanaat oluşmayacak mı?.. 

“Az kalsın bize kaybettireceklerdi.. YRP emin ellerde değil” kanaati ağır basmayacak mı?

Hatta daha vahimini söyleyeyim, belki Cumhur İttifakı’nın tüm tabanını da etkileyecek şekilde, içlerinde YRP’ye nefret duyacaklara hazır bir ortam oluşmayacak mıdır?

Böylesi bir durumda, YRP’nin farklı aday çıkartmasına rağmen Cumhur ittifakının adayının seçimi kazandığı bir ortamda, YRP yöneticileri  “Hiçbir önemleri olmadığı” genel kanısını nasıl önleyebilecekler?

Böyle bir ihtimalde, YRP, bir sonraki seçimde, Cumhur İttifakı tabanından kendisine bir geçiş sağlamayı nasıl gerçekleştirebilecek? 

Cumhur İttifakı içinde yer alan tabandaki seçmenin, mahalli seçimlerde az kalsın kendilerine kaybettirecek bir partiye yönelmeleri, zorlaşmayacak mı?

Sonuçta, AK Parti seçimi kazanırsa, aklın gereği olarak da YRP büyük kayıp yaşayacak. Hiçbir kıymetleri olmadığı konumuna, kendi elleri ile düşecekler.

Siyaseten de YRP kaybedecek. 

Çünkü sonraki seçimlerde, belki kendilerine gelebilecek bir seçmen kitlesini, şimdiden kızdırmış olacaklar, kendi önlerini kesmiş olacaklar.. Cumhur İttifakı tabanını küstürmüş olacaklar.. 

2) AK Parti adayının seçimi kaybettiğini varsayalım..

Bu durumda, YRP’nin insan içine çıkacak bir hali olabilir mi?

“Siz kaybettirdiniz” eleştirilerine, belki bir gün, belki iki gün gurur duyarak cevaplayacaklar: “Evet biz kaybettirdik. Bizi önemsiz görenlere kaybettirdik” diyebilirler..

Ama üçüncü gün. Dördüncü gün.. 

“Toplumu eşcinsel evliliğe hazırlayacağı”nı söyleyen Ekrem İmamoğlu’na seçim kazandırmanın faturasını, nasıl ödeyebileceklerini düşünüyorlar?

Sonraki seçime kadar, her siyasi faaliyetlerinde, her açıklamalarında, eşcinsellere yönelik İBB çalışmaları kendilerine hatırlatılıp, “Sizin yüzünüzden bu faaliyetler yaşanıyor. AK Parti kazansaydı, bunlar olmayacaktı” eleştirilerine, nasıl cevap verebilecekler?

Ve daha önemlisi, bundan sonraki seçimde, Cumhur İttifakındaki her bir seçmen, 2024 mahalli seçimlerindeki AK Parti’nin kazanması gereken seçimi kaybettiği gerçeğini hatırlayıp, YRP’ye nefret duymayacaklar mı? 

“Siz kaybettirdiniz. Hangi şart altında olursa olsun, artık size size oy vermeyiz. AK parti dağılsa, bitse.. Gider başka bir partiye oy veririz, ama size oy vermeyiz” refleksi ile karşılaşmayacaklar mı?

Dolayısı ile, aklen de, YRP’nin kendi adayı ile seçime girip, AK Parti’ye seçim kaybettirmesi kendi zararına.. Kendisi zaten seçimi kazanamıyor.. Kazanamayacağını bile bile, akılsız bir işleme imza atıp, aday çıkartıyor.. Komik bir oy oranı ile seçimden çıkıp, gelişme trendini düşürüyor..

Siyaseten de AK Parti’ye seçim kaybettirme, YRP’nin zararına..

İlerde daha ciddi işbirliklerine imza atacağı veya gerekirse o tabandan kendisine geçiş sağlayabileceği bir fırsatı, kendi elleri ile tepmiş olacak..

3) Şu an için oldukça zor görünse de..

YRP’nin adayını geri çekip.. Cumhur İttifakı adayına destek verdikleri ilan edilir ve destekledikleri adaylar kazanırsa..

Hele hele, küçük farklarla kazanırsa..

YRP’nin havasına kim itiraz edebilir?

“Biz kazandırdık. Biz kazandırdık” dediğinde, onlara kim itiraz edebilir?

Hem kazandırdıkları, az farkla alınan seçimin doğal sonucu olacak..

Hem de, bu desteğin karşılığı, desteklenen partinin bir sonraki seçimde YRP ile ilişkilerini çok daha “akılcı” ve çok daha “değer bilici” şekilde yapmasına zemin hazırlayacaktır..

Dahasını söyleyeyim..

YRP’nin asla yanlış yapmadığı, yapmayacağına duyulacak güven ile, belki de sonraki seçimde, Cumhur İttifakı tabanından YRP’ye büyük bir geçiş de yaşanabilecektir..

Hasan Damar ağabeyi, YRP’liler yakınen tanırlar..

2019 mahalli seçimlerinde, özellikle İstanbul’da AK Parti adayının az bir oy farkı ile CHP’li aday karşısında geride bitirildiğinin açıklanmasını Hasan Damar (Allah rahmet eylesin, sonrasında 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminde Tayyip Erdoğan’ın desteklenmesi gerektiğini söyleyerek, bu mazlum millete kendisini affettirmişti.) Ağabey şöyle yorumlamıştı:

“Biz kaybettirdik. Biz kaybettirdik”..

Hasan Damar ağabey, kaybettirmeyi de gerçeklere uygun şekilde, şöyle izah etmişti: SP’nin adayı 30 Mart 2019’da 100 bin oy aldı. 100 bin oy, AK Parti’ye gitseydi, itiraza bile gerek kalmadan, yeniden sayıma da, bazı oyların iptal edimesine de gerek kalmadan, 45 bin oy farkla Binali Yıldırım kazanacaktı..

Evet, bu tespit doğru idi..

Peki, CHP kazandı da, Hasan Damar ağabey memnun mu oldu? Olmadı.. 

Dini hassasiyeti olanlar memnun mu oldu? Hayır..

Gelin bu yanlışa, imza atmayın..

Seçmenin kalbinde taht kurun..

Kendinize güven duyulmasını sağlayın..

Sonraki seçimler için de, şimdiden yatırımınızı yapmış olun..

Vesselam..

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.