Dip not yerine üst notla başlayalım hasbihâlimize... Zülfikar'ı bilenler bilir… Zülfikar’ı bilenler bilir deyince şu Vahap Seçer dönemi işe giren Mersin Büyükşehir belediyesinde çalışmadan sosyal medya hesaplarından Vahap Seçer’i överken, işe girdikten sonra yerini beğenmeyip değiştirin dediği ve yeri değişmediği için Vahap Seçer’i ve büyükşehri yeren paylaşımlarda bulunan şahıstan değil bahsim. Onu bilenler biliyor zaten... Neyi hangi amaçla yaptığını. Hakikaten hem belediyeden ekmek ye hem belediyenin kuyusunu kaz. Pes yani... Ya bu arada insanların inançlar hakkındaki düşüncelerini eleştirmek bu şahsın had aşması. Sana ne arkadaş insanların inançlarından kimsin, necisin akıl tutulması mı yaşıyorsun derler adama! Derlerse de haklılar. Neyseeee biz gerçek Zülfikar’a dönelim.  Zülfikar Hz Ali'nin çift başlı kılıcıdır.  Kılıcın bir ucu ilmi diğer ucu ise adaleti temsil eder. İlim ve adalet... Zülfikar isim olarak çocuklara verilir. Ama her insanoğlu taşıyamaz. Hem ilim sahibi hem adaletin sahibi olmak öyle her insanoğlunun harcı değil tabi babacanlar.  İslamiyet ilminde adaletinde gölgesinde yeşerip büyümüş bir din... Ve hasbihâli bugünün özel konusu Mersin Ekonomi Zirvesine getirelim... Ekonomi Zirvesi bildirgesiyle sonlanan zirve her sektör ve halkın yoğun kalabalık kitlesiyle göz doldururken en dikkat çekici detay Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’i konuşmasının ardından her görüşten izleyicinin takdir ve saygıyla alkışlaması hatta ayakta alkışlamasıydı. Mersinliler Seçer'i takdir ediyor. Haklı takdir bu... Hak ediyor ve yaptıkları yapacaklarının teminatı bu güveni de veriyor kente. Seçer başkanlığı yanında istihdam özelliklede kadın istihdamına verdiği önemle bilinen bir yerel yönetici. Özel sektör kariyeri, vekillik dönemindeki meclis çalışmaları olaya ne kadar hâkim olduğunun göstergesi.  Ekonomi zirvesi bildirgesi daha çok konuşulur, tartışılır, eklemeler, çıkartmalar yapılır. Önemli olan başlamaktır. Bir adım atıldıysa arkası gelir. Mersin için herkesin elini taşın altına koyduğu bir organizasyon umut verici oldu. Kentin yarınları adına en azından ortak payda Mersin, ortak payda Türkiye dendi.