AK Parti, 23 Şubat Pazar günü, tarihinin ‘’bana göre’’ en önemli kongresine gidecek. Bu kongreyi diğerlerinden farklı ve önemli kılan mesele nedir, diye sorabilirsiniz. Bunun için bir kitap yazılabilir; fakat bu hususta önemli noktalara işaret edeceğim. Eğer bu kongrede önemli bir hamle yapılmazsa Adalet ve Kalkınma Partisi’ni çok zorlu günler bekleyecek!
Bugünden daha kötü günler demek istiyorum. Bunun da ne anlama geldiğini herkes iyi bilir. Bu kadar net.
Büyük Kongreye Doğru
Öncelikle bu kongrenin ülkemiz ve milletimiz adına hayırlı olmasını Cenab-ı Hakk’tan niyaz ediyorum. Ve hassaten bugüne kadar ülke siyasetine önemli katkılar sunması ve milletimize büyük kazanımlar sağlaması hasebiyle başta AK Parti genel başkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve sonra da teşkilatına teşekkür ediyorum.
23 Şubat kongresine saatler kala, AK Parti’nin büyük bir imtihan içerisinde olduğunu ifade etmek isterim. Şöyle ki AK Parti, bugüne kadar yaptıklarının üzerine yeni bir şeyler koyabilecek mi, yoksa bugüne kadar yapılanlarla övüne duran mevcut kadroyla yoluna mı devam edecek?
Bunda anlaşılmayacak bir şey yok: AK Parti artık topluma inemiyor ve toplumsal sorunları çözemiyor. Bunun en önemli sebebi bazı yöneticiler ve partililer.
AK Parti, kuruluşundan beri ilk kez bu denli bir çıkmaz içerisinde iken, yapılacak bir kongrenin hayatiyet arz etmesi pekâlâ normal değil mi?
Bu kongrede halkın bağrından kopup gelen isimlerin seçilmesi bugüne kadar ki kırgınlıkları, küskünlükleri ve dargınlıkları telafi edebilir. Halkın gönlü alınabilir. Aksi durumda son seçimlerde seçmenin, CHP’yi birinci parti yapmasını unutmamak lazım. Bu millet kimsenin gözünün yaşına bakmaz!
Bu halk kendisine sırtını dönenlere, tepeden bakanlara ve makam odasına kapananlara oy vermez!
Şu ana kadar reisin hatırı için AK Parti tabanının önemli bir kısmı sabırla ve sebatla partiye oy atmaya devam etti. Eğer bu çelik çekirdek kırılırsa partinin sonu pek hayırlı olmaz!
Bunun için 23 Şubat kongresi hayati öneme sahip!
Tabiri caizse AK Parti için hayat ya da memat meselesi diyebileceğimiz bir gelişmeden bahsediyoruz.
Adalet ve Kalkınma Sürmeli
Yakın tarihimizde adaletin ve kalkınmanın ikame edilmesinde AK Parti’nin yüklendiği sorumluluğu kimse inkâr edemez. AK Parti dışında güven veren bir siyasi partinin olduğunu ifade edemem; fakat AK Parti’nin de pek güven vermediğini zikretmeliyim!
Bu durumda AK Parti’nin ittifaklara bağlı kalacağının ve hatta yeni ittifaklara ihtiyaç duyacağının altını çizmem gerekiyor. Cihaza bağlı yaşanan bir insan gibi sürüp gidecek mi bu durum?
Tek başına yani ittifaklara gerek kalmadan girilen seçimleri ve elde edilen zaferleri hatırlarsınız! Peki ne oldu da bu parti, bu denli bir gerileme içerisine girdi?
Aslında bunu tahmin etmek pek zor olmasa gerek. AK Parti, milletin partisiyken milletten uzaklaştırıldı.
Bir avuç elit, kibirli, ihaleci, makamsever isimlerin partiye yerleşmeleri ve kadrolaşmaları AK Parti’nin bu duruma gelmesinde etkili oldu.
Anlayacağınız halkın güvenini, liderlik prestijini ve parti ciddiyetini bozuk para gibi harcamaya kalkıştılar!
Siyaset üretmek bir yana sorun ürettiler. Sorunları çözecek ehliyet ve liyakate de sahip değildiler! Hepsi değil tabi; fakat çoğu böyleydi. Şimdi sorunların üstesinden gelme ve eksiklikleri ikame etme zamanı!
Bu nedenle 23 Şubat son şans!
İl ve ilçe teşkilatlarında ciddi bir değişim yaşandığı ve hatta %75 oranında teşkilatın değiştiği söyleniyor. Bu durum Mersin için geçerli değil; nitekim hemen herkes yerinde kaldı. Burası çok kritik bir dönemeç. Mersin’de başarı elde edilmezse Türkiye’de başarı elde edilmesi zor!
Diyeceğim odur ki, AK Parti kongresinde de böyle bir durum olursa, hiç kimse bu partiyi kurtaramaz!
Ama ciddi bir değişim gerçekleşirse o zaman sadece Türkiye değil, aynı zamanda bütün insanlık bundan memnuniyet duyacaktır. Türkiye’nin asli ve tarihi misyonunu üstlenmesi için bu kongrede köklü bir değişim şart! Çok kritik bir süreçteyiz, çok.
Büyük Savaşın Arefesinde
Dünya siyaset dengesinin değiştiği bu dönemde yeni bir savaşın başlayacağı ve hemen her yere sıçrayacağı bilinen bir gerçek. Türkiye’nin bu süreçte yeni bir sırçama yapması ve köklü bir değişime gitmesi gerekiyor.
AK Parti, dünyadaki gelişmeleri okuyan ve çözüm üreten isimlere kapı açmalı! Büyük umutlar için, umut verenlerle yola devam edilmeli. Bu memleketin yetişmiş onca insanı varken kendi ailesinden oy alamayan isimleri AK Parti’de görevlendirmeyi anlamış değilim!
Yaptıklarına şahit oldunuz. Şimdi ders çıkarma vakti. Fakat gelenin, gideni aratacağı isimlere dikkat edilmeli. Bizler şahsi beklentiler içerisinde değiliz. Ülkemizi olduğu kadar ülkemizin yolunu gözetenleri de düşünüyoruz.
Alınacak kararların büyük bir sorumluluk içerinde gerçekleşeceğini ve bu hususlara dikkat edileceğini biliyorum. Yük alanların görevlendirilmelerinin ve yük alacakların tasfiyesinin, sadece AK Parti nokta-i nazarında değil aynı zamanda ülkemiz, coğrafyamız, Türk ve İslam dünyası için de büyük gelişmelere vesile olacağının altını çiziyorum.
Biiznillah, Hazret-i Ömer’in adaletiyle kuşanan bir kadroyla, adalete muhtaç olan insanlığa layıkıyla umut ve çare oluruz.