23 Şubat Kongresi, AK Parti için önemli bir dönemeç̧ olacak. Kimileri adaylar üzerinden değerlendirmede bulunurken kimileri de partinin geleceğine dair öngörülerde bulunuyor. Siz bu tarz hikayelerle avuna durun; ben size acı gerçekleri göstermek istiyorum. Anlata anlata dilimde tüy bitti; fakat herkes bildiğini okuyor. AK Parti’yi AKP’lileştirmeye devam ediyorlar! Ak Partı̇lı̇ler Ders Almış Değı̇l Ben size AK Partililerin geçmişten ve son seçimlerden ders almadıklarını söylesem, eminim ki bir çoğunuz ‘’biraz sabret, daha kongre gerçekleşmedi’’ diyeceksiniz. Ya hu arkadaş! Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belli olmaz mı? Öyle tabi. İl ve ilçelerdeki kongre sürelerini hemen herkes yakından takip etti. Bu sürece muhtemel sorunları ve AK Parti açısından hayatiyet arz eden konuları tek tek analiz ettim. Buna rağmen AK Parti teşkilattı büyük oranda değişmedi. Yani eski kadro önemli ölçüde koltuğunu korudu. Seçimlerde başarısız bir performans sergileyen ilçe ve il teşkilatları için genel merkez nezdinde ‘’halk bu isimlerden memnun’’ sloganıyla lobi çalışmaları yürüttüler. Genel merkezi yanılttılar! Başarılı da oldular. Olabilir. Nihayetinde partinin karar alma mekanizmasına diyecek lafımız yok! Ancak bu millete ‘’halk adamı’’ diye takdim edilen şahısların ve partililerin içler acısı haline sessiz kalacak değiliz. Onlar makamlarını korusa da biz konuşmaya devam edeceğiz. Nedir Bu Gösterı̇ş Merakınız? AK Parti yarın (23 Şubat 2025) büyük bir kongreye gidiyor. Parti açısından demokratik olduğu kadar bir o kadar hayati bir mesele bu. AK Partili geçinip fildişi makamlarında patronluk taslayan ve millete tepeden bakan bir avuç elitin yeniden, parti yöneticileri arasında poz vermeleri, AK Parti için büyük mağlubiyetler serisinin devam edeceğine bir işarettir. Anlamadıysanız daha net anlatayım: eğri okla, doğru yol alınmaz! Doğrusu varken, eğrisini tercih ettiler. Daha önce yazdık, yine yazıyoruz. Bu adamlar AK Parti’ye kaybettirecek. Ankara’daki genel kongreye giden bazı partililerin davranışları kadar lükse olan tutkuları da herkeste hayret uyandırdı. Bindikleri araçlara bakıyorsun milyonlarca lira değerinde. Oturdukları kafelerden, yemek yedikleri restoranlardan ve konakladıkları otellerden haberiniz var mı? Yanlış anlamayın! Parkta otursunlar, kumanya ile yemek götürsünler ya da çadırda konaklasınlar diyen yok! Fakat ‘’halkın adamı’’ tanımını kendilerine yakıştıranların halkın yaşayışından uzak bir vazıyette bulunmalarını adil, etik ve doğru bir yaşantı olarak görmüyorum. Sırça Köşk’ün efendileri sizi! Madem halkın adamı olamıyorsunuz, en azından öyle davranın! Bu yolculukta halktan biri gibi davranmak yahut gözükmek için otobüsle seyahat edilebilirdi. Bu millet sizin bindiğiniz araçlara binemiyor, yediklerinizi yiyemiyor! Siz, sözüm ona siyaset adamıydınız! Halkın yaşam koşullarını ve içerisinde bulundukları yaşantıya uygun bir yolculuk yapabilirdiniz. Ya da siz halkı lüks otellerde konaklayan, lüks kafelerde bulunan ve milyonlarca liralık arabaya binen bir topluluk olarak mı görüyorsunuz? Hala, bu halkı tanıyamamışsınız! Bunun için seçimlerde iyi sonuçlar almayacağınızı şimdiden kayıtlara düşüyorum! Popülizm Diye Bir Şey Var Siyaset tarihimizde popülizm denen hakikatle dolu onlarca hadise vardır. Hani, ortalama bir okuyucu profiline sahip bir partili, en azından halkın karşısına nasıl çıkacağını ve halka nasıl davranacağını bilir! Maalesef ki AK Parti ilçe ve il teşkilatına mensup bazı isimler bu konuda herhangi bir birikimden ve donanımdan yoksun olduklarını alenen belli ediyorlar. Geçmişi okumuyor ve halkı anlamıyorsunuz! Okumayan eve anlamayan kişilere neden görev tevdi edildi, seçim kaybetmek için mi? Mersin’den Ankara’ya uzanan yolculuğunuzun her anının sosyal medyada paylaşılmasına nasıl müsaade edersiniz? Böyle yapmakla alkışlanacağını ve destek bulacağını zanneden varsa yanılıyor! Bu millet hiçbir zaman lüksü sevmedi ve lükse düşkün olanları da bağrına basmadı! Hele, kendisine tepeden bakanlara seçimlerde asla arka çıkmadı! Siz görgüsüzlük içerisinde debelenmeye devam ettikçe, bu millet ‘’ne yazık ki’’ AK Parti’ye olan desteğini kesecektir. Daha düne kadar maddi zorluklarla boğuşan adamların, partide önemli mevkilere gelmesinin ardından lüks bir yaşantıya başlamaları akıl alır gibi değil! Millete bu değişimi anlatamazsınız! Kaybedersiniz!