Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Zeynel Boğan
Köşe Yazarı
Zeynel Boğan
 

Cambaz Kocamaz!

Bir insanda utanma, sıkılma yoksa, Bir insanda vicdan, ahlak, vefa yoksa, Bir insanda bilgi, sevgi, saygı yoksa söyleyeceği her şey yalan dolan, iftira üzerine kurulur. İnsanda karakter yoksunluğu varsa, çapsızlık varsa; yine söylenecek bir şey yok demektir.Günümüzde insanlar yaşam mücadelesi içinde; bir yerlere gelebilmek için her türlü yolu mubah görürler. Kişilik haklarına saldırma, yalan atma, iftira etme, kendi hatalarını saklama, algı yaratma, kendi kendine kurgu yaratarak hayal dünyasında dolaşma gibi insanlık değerlerinden uzaklaşırlar. Bugün birçok siyasetçide gördüğümüz bu eksiklikler, maalesef ülkemizin bugünkü sıkıntılı ve karanlık bir dönemden geçmesine neden olmuştur.Yalan, iftira, hırs, akıl yoksunluğu bazen açıklamalara, mesajlara yansır. Bu gibi düşük profilli siyasetçiler; kendilerini övmek, bulunmaz hint kumaşı sanmak gibi aşağılık komplekslerine de kapılırlar.Bu gibi çıtanın altındaki şahsiyetler toplumun her kesiminde olduğu gibi, siyasetin de az gelişmiş kulvarlarında yol almaya devam ederler. Neyse biz yazının başlığına gelelim… Kocamaz kimya öğretmenliğinden emekli olana dek bisikletle işlerini yürütürmüş!Şimdi ise lüks hayatının israfçı yönünü ön plana çıkararak, sağa sola saldırmaya çabalıyor. Önceleri cumhur ittifakına saldırarak puan kazanmaya çalışıyordu  “Karşındaki ittifakın Katolik nikâhıyla bir araya gelmiş ittifak olduğunu görünce oraya saldırmayı bıraktı.Bu ara Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’e de laf söylemeye başladı.Bu kadar hevesliydin niye seçime giremedin Kocamaz.  Resmen seçimden kaçtın! Komploya kurban gittiğini iddia ediyorsan, kimseyi inandıramadığın gibi kendinde inanmıyorsundur buna! Meydandan kaçtı deniliyor. Geç kalma işinin bahane olduğu söyleniyor. Mersin caddelerinde gezdiğinde ve arabasıyla turladığında değişimi, güzelliği, hizmetleri en iyi görebilecek kişi Kocamaz olmasına rağmen, kıskançlık hisleriyle gözünü kapatıyor belki de. Ben devrettim diyor.  Yok, bir de devretmeseydin. Çok komik bir söylem. “Meteliğin peşinden koştum. Zaten böyle olmasaydı, kimse belediyelerde bizi böyle tutmazdı.” Diyorsun. Türkiye’nin en israfçı Belediye Başkanı olduğun hep konuşuldu, anlatıldı. Bu nasıl meteliği korumak.Suyun tonaj fiyatını eleştiriyorsun. MESKİ’nin çalışmalarını kendi eski kadrolarını arayıp bir sorsun bakalım, neler yapılıyor. TEKSİN üzerinden edindiğim bilgiler ışığında söylüyorum, Kocamaz’ın hayal bile edemeyeceği hizmetler yapılıyor.Başkan Vahap Seçer’i eleştirirken dedikoduya giriyor, aslı astarı olmayan konuları kendi hayal dünyasında kurgulayarak gerçekmiş gibi anlatmaya çalışıyor. Kılıçdaroğlu bana demişti ki, “Sen, buna danışmanlık yap!”  Ben dedim ki, “Bana, sorarsa söylerim”  Kocamaz, gerçekten çok komik duruma düşüyorsun. Kargalar bile güler bu söylemine. Başkan Seçer senin gibi Tarsus’u köy olarak bırakan, yatırımların önünü tıkayan birine niye danışsın ki. Bilgi, donanım, yönetme, kenti tanıma konusunda Vahap Seçer’ in eline su dökemezsin Kocamaz.Tüm anketlerde Başkan Seçer’ in başarılı olmasından da rahatsızlık duyuyorsun. Bu çakma anket işini nasıl yaptığını Ankara’dan Getirdiğin Prof. Ünvanlı Mustafa’nın nasıl yaptığını o dönem herkes biliyordu. 50. Yılda kiraladığınız villada kalan Profesörün hizmet alımıyla neler yaptığını herkes biliyor. Çakma işleri çok yaptığın için mi anket sonuçlarını beğenmiyorsun! Nereden geldiğimi nereye gideceğimi bilirim. Ve beytülmali, o belediyeyi ben sırtımda bir vebal olarak gördüm. Diyorsun. Bir söz var, “Yalancının mumu yatsıya kadar yanar” bu sözü hiç unutma Kocamaz. Bu halk kimin ne olduğunu çok iyi biliyor. Kimin halkın arasına katıldığını, halkı önemsediğini, kimin ayrım yapmadan hizmet yaptığını da biliyor.Bu söylemine karşı söylenecek tek şey; kim yaparsa yapsın kul hakkını yiyenin boğazında düğümlensin. Kul hakkı yemek en ağır suçtur. Herkes kendini bir yoklasın.4 bin küsur işçinin belediyeden çıkarıldığını söylüyorsun. Bende İnsan kaynakları personelinde resmi kayıtlardaki rakamları öğrendim. Açıkçası bu iddianı ispatlayamazsan çok ağır sözlerin altında ezilirsin. Sana birkaç gün müsaade, eğer sözünü geri almazsan, bende temin ettiğim net rakamları açıklar ve seni kamuoyu önünde zor durumda bırakabilirim.  Burhanettin Kocamaz,döneminin  kirli çamaşırlarını ortaya dökmek gerekmiyor mu? Sayın Kocamaz, hemen her açıklamasında sayın Seçer’i yolsuzluk ve işçi düşmanlığıyla itham ediyor. Gelin görün ki sayın Kocamaz, esasında sayın Seçer’e dil uzatırken kendi geçmişiyle yüzleşmekten kaçınıyor.    KOCAMAZ’IN BELEDİYE BAŞKANLIĞI DÖNEMİ VE RÜŞVET HADİSESİ Hatırlanacağı üzere Kocamaz belediye başkanlığı görevine başladıktan sonra ilk olarak Taş Bina’nın kapısına ‘’ rüşvet alına da verene de lanet’’ okunan hadis-i şerif yazılı bir tabela astırmıştı. Ne var ki kısa bir süre sonra Büyükşehir belediye meclisinde MHP’li bir encümenin, bir iş adamından rüşvet aldığı deşifre olmuştu. İmar meselesi üzerine iş adamından rüşvet aldığını itiraf eden encümen, imar komisyonu toplantısına gelen iş adamıyla tartışmaya başlamıştı. Bu tartışma üzerine encümenin rüşvet aldığı ortaya çıkmıştı. Bu hadisenin Kocamaz döneminde yaşanmış olması ise ne ilginç. Sürece MHP il teşkilatının el koymasıyla rüşvet skandalına dair ayrıntılar gün yüzüne çıkmıştı. Bunun üzerine MHP il başkanlığı, encümenin derhal görevinden ve partisinden istifa etmesi istendi. MHP teşkilatının ciddi ve onurlu müdahalesinden sonra sayın Kocamaz rüşvet alan ve vereni yüzleştirmişti. Düşünüyorum da: ‘’MHP müdahale etmezseydi, Kocamaz ne yapacaktı?’’ KOCAMAZ DÖNEMİNDE FİŞLEME YAPILDI MI? Ne ilginçtir ki Burhanettin Kocamaz’ın belediye başkanlık döneminde belediyede görevli personellerle alakalı kapsamlı bir araştırma yapıldığı ve personellere dair hemen her bulgunun fişlendiği iddia edilmişti. Fişlemelerin eski dönemlerde yapıldığı da iddialar arasında. Söz konusu fişlemelerde kişilerin genel olarak Alevi olup olmadıklarına ve etnik kimliklerinin not edilmesine dikkat edilmişti. Milletin etnik kökeni ve inancıyla kim uğraşır ki! Konuyla ilgili sayın Kocamaz’a sorular sorulsa da kendisi iddiaları reddetmişti. Sahi, kim yoğurdum ekşi, der ki! KOCAMAZ DÖNEMİYLE İLGİLİ ŞAİBE Aslında Kocamaz’a dair büyükşehir belediye meclisinde yapılan konuşmaları bir kitap haline getirsek kitapta, en önemli konu milyarlarca liranın nasıl buhar olduğuyla ilgili olurdu. Başkanlık devri bitmiş olan bir kişinin yeni dönem belediye meclisinde gerek eski partisi ve gerekse de Ak Parti grup başkan vekili Gültak tarafından gündeme getirilmesi, dikkatlerden kaçmıyor. Bugün Vahap Seçer’i hedef tahtasına koyan sayın Kocamaz’ın en büyük eleştiricileri Cumhur İttifakı’nın taraflarıdır. Başta Mahmut Tat ve Mustafa Gültak olmak üzere birçok isim sayın Kocamaz dönemiyle alakalı ciddi bir araştırma yapılmasını talep ediyordu geçmiş meclis konuşmalarında. Neden? Bu iddia korkunç! Ak Parti grup başkanı  olduğu dönemde Mustafa Gültak’ı beyanatı çok ilginçti meclis konuşmalarında var. Gültak Kocamaz dönemi ile alakalı Büyükşehir meclisinde yaptığı bir konuşmada 1.2 milyar TL borçla alınan bir belediye, 3.5 milyar TL borçla nasıl devredebilir? Çok büyük bir borç farkı var. Tam 2.6 milyar tl. İnanılmaz bir rakam. Bu paranın nereye harcandığını sorgulayan Gültak ‘’Benim bildiğim 3 tane battı çıktı yapıldı. Bunun da bir kısmı zaten karayolları ve merkezi hükümetten tarafından karşılandı. Bende sıkıldım bu işten, millet de sıkıldı. Bu konuda size inanıyorum ve güveniyorum, bürokratlarımıza da inanıyoruz; ama biz şunu istiyoruz: bu para nereye harcandı?’’. Sayın Gültak, İYİ Partili Kocamaz’ın belediyedeki görevi süresince yapılan harcamaların şüpheli olduğunu belirtiyordu ve bu para nereye harcandı diye soruyordu.Kocamaz'ın şimdilerde desteklediği Cumhur ittifakı! Kocamaz döneminin araştırılması için komisyon kurulmasını istiyorlardı. Ama Vahap Seçer izin vermiyordu. Sayın Kocamaz’ın Vahap Seçer’i yargılamaya hakkı ve yetkisi yok, nitekim önce kendi gerçekleriyle yüzleşmesi gerekiyor. Sayın Kocamaz, siz 2.6 milyar TL’lik parayı nereye harcadığınızı hatırlarsınız yada belgeleriyle açıklarsınız şayet, bu günlerde yaptığınız açıklamaların bir anlamı olur onun dışında konuştuklarınız havada kalır. Besleme çakma medya aracılığıyla pohpohlanıyorsun sayın Kocamaz! Kartondan kabadayı yaratıyorlar. Bu çakma, besleme medya maymunları seni bu düştüğün ortamdan kurtaramaz. Bence en iyisi şimdiden meydana çık ve bende varım Cumhur ittifakı adayı Serdar Soydanı destekliyorum! diye açıklama yap tarafını beyan et! Kaçak güreşmenin bir anlamı yok. Yenilginin tadını alman lazım. Seçimden kaçmak, meydandan kaçmak hiç kimseye yakışmaz. Kendine yakıştırıyorsan orasını bilemem.Hırs ve kibirli olmak nereden geldiğini, nereye gittiğini bilmemekle açığa çıkar. 
Ekleme Tarihi: 12 Mart 2024 - Salı

Cambaz Kocamaz!

Bir insanda utanma, sıkılma yoksa,
Bir insanda vicdan, ahlak, vefa yoksa,
Bir insanda bilgi, sevgi, saygı yoksa söyleyeceği her şey yalan dolan, iftira üzerine kurulur.

İnsanda karakter yoksunluğu varsa, çapsızlık varsa; yine söylenecek bir şey yok demektir.Günümüzde insanlar yaşam mücadelesi içinde; bir yerlere gelebilmek için her türlü yolu mubah görürler. Kişilik haklarına saldırma, yalan atma, iftira etme, kendi hatalarını saklama, algı yaratma, kendi kendine kurgu yaratarak hayal dünyasında dolaşma gibi insanlık değerlerinden uzaklaşırlar.

Bugün birçok siyasetçide gördüğümüz bu eksiklikler, maalesef ülkemizin bugünkü sıkıntılı ve karanlık bir dönemden geçmesine neden olmuştur.Yalan, iftira, hırs, akıl yoksunluğu bazen açıklamalara, mesajlara yansır. Bu gibi düşük profilli siyasetçiler; kendilerini övmek, bulunmaz hint kumaşı sanmak gibi aşağılık komplekslerine de kapılırlar.Bu gibi çıtanın altındaki şahsiyetler toplumun her kesiminde olduğu gibi, siyasetin de az gelişmiş kulvarlarında yol almaya devam ederler.

Neyse biz yazının başlığına gelelim…

Kocamaz kimya öğretmenliğinden emekli olana dek bisikletle işlerini yürütürmüş!Şimdi ise lüks hayatının israfçı yönünü ön plana çıkararak, sağa sola saldırmaya çabalıyor. Önceleri cumhur ittifakına saldırarak puan kazanmaya çalışıyordu  “Karşındaki ittifakın Katolik nikâhıyla bir araya gelmiş ittifak olduğunu görünce oraya saldırmayı bıraktı.Bu ara Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’e de laf söylemeye başladı.Bu kadar hevesliydin niye seçime giremedin Kocamaz. 

Resmen seçimden kaçtın!

Komploya kurban gittiğini iddia ediyorsan, kimseyi inandıramadığın gibi kendinde inanmıyorsundur buna!

Meydandan kaçtı deniliyor.

Geç kalma işinin bahane olduğu söyleniyor.
Mersin caddelerinde gezdiğinde ve arabasıyla turladığında değişimi, güzelliği, hizmetleri en iyi görebilecek kişi Kocamaz olmasına rağmen, kıskançlık hisleriyle gözünü kapatıyor belki de.

Ben devrettim diyor. 

Yok, bir de devretmeseydin. Çok komik bir söylem. “Meteliğin peşinden koştum. Zaten böyle olmasaydı, kimse belediyelerde bizi böyle tutmazdı.” Diyorsun. Türkiye’nin en israfçı Belediye Başkanı olduğun hep konuşuldu, anlatıldı. Bu nasıl meteliği korumak.Suyun tonaj fiyatını eleştiriyorsun. MESKİ’nin çalışmalarını kendi eski kadrolarını arayıp bir sorsun bakalım, neler yapılıyor. TEKSİN üzerinden edindiğim bilgiler ışığında söylüyorum, Kocamaz’ın hayal bile edemeyeceği hizmetler yapılıyor.Başkan Vahap Seçer’i eleştirirken dedikoduya giriyor, aslı astarı olmayan konuları kendi hayal dünyasında kurgulayarak gerçekmiş gibi anlatmaya çalışıyor. Kılıçdaroğlu bana demişti ki, “Sen, buna danışmanlık yap!” 

Ben dedim ki, “Bana, sorarsa söylerim” 

Kocamaz, gerçekten çok komik duruma düşüyorsun. Kargalar bile güler bu söylemine. Başkan Seçer senin gibi Tarsus’u köy olarak bırakan, yatırımların önünü tıkayan birine niye danışsın ki. Bilgi, donanım, yönetme, kenti tanıma konusunda Vahap Seçer’ in eline su dökemezsin Kocamaz.Tüm anketlerde Başkan Seçer’ in başarılı olmasından da rahatsızlık duyuyorsun. Bu çakma anket işini nasıl yaptığını Ankara’dan Getirdiğin Prof. Ünvanlı Mustafa’nın nasıl yaptığını o dönem herkes biliyordu. 50. Yılda kiraladığınız villada kalan Profesörün hizmet alımıyla neler yaptığını herkes biliyor. Çakma işleri çok yaptığın için mi anket sonuçlarını beğenmiyorsun! Nereden geldiğimi nereye gideceğimi bilirim. Ve beytülmali, o belediyeyi ben sırtımda bir vebal olarak gördüm. Diyorsun. Bir söz var, “Yalancının mumu yatsıya kadar yanar” bu sözü hiç unutma Kocamaz. Bu halk kimin ne olduğunu çok iyi biliyor. Kimin halkın arasına katıldığını, halkı önemsediğini, kimin ayrım yapmadan hizmet yaptığını da biliyor.Bu söylemine karşı söylenecek tek şey; kim yaparsa yapsın kul hakkını yiyenin boğazında düğümlensin. Kul hakkı yemek en ağır suçtur. Herkes kendini bir yoklasın.4 bin küsur işçinin belediyeden çıkarıldığını söylüyorsun. Bende İnsan kaynakları personelinde resmi kayıtlardaki rakamları öğrendim. Açıkçası bu iddianı ispatlayamazsan çok ağır sözlerin altında ezilirsin. Sana birkaç gün müsaade, eğer sözünü geri almazsan, bende temin ettiğim net rakamları açıklar ve seni kamuoyu önünde zor durumda bırakabilirim.

 Burhanettin Kocamaz,döneminin  kirli çamaşırlarını ortaya dökmek gerekmiyor mu? Sayın Kocamaz, hemen her açıklamasında sayın Seçer’i yolsuzluk ve işçi düşmanlığıyla itham ediyor. Gelin görün ki sayın Kocamaz, esasında sayın Seçer’e dil uzatırken kendi geçmişiyle yüzleşmekten kaçınıyor. 

 

KOCAMAZ’IN BELEDİYE BAŞKANLIĞI DÖNEMİ VE RÜŞVET HADİSESİ
Hatırlanacağı üzere Kocamaz belediye başkanlığı görevine başladıktan sonra ilk olarak Taş Bina’nın kapısına ‘’ rüşvet alına da verene de lanet’’ okunan hadis-i şerif yazılı bir tabela astırmıştı. Ne var ki kısa bir süre sonra Büyükşehir belediye meclisinde MHP’li bir encümenin, bir iş adamından rüşvet aldığı deşifre olmuştu. İmar meselesi üzerine iş adamından rüşvet aldığını itiraf eden encümen, imar komisyonu toplantısına gelen iş adamıyla tartışmaya başlamıştı. Bu tartışma üzerine encümenin rüşvet aldığı ortaya çıkmıştı. Bu hadisenin Kocamaz döneminde yaşanmış olması ise ne ilginç. Sürece MHP il teşkilatının el koymasıyla rüşvet skandalına dair ayrıntılar gün yüzüne çıkmıştı. Bunun üzerine MHP il başkanlığı, encümenin derhal görevinden ve partisinden istifa etmesi istendi. MHP teşkilatının ciddi ve onurlu müdahalesinden sonra sayın Kocamaz rüşvet alan ve vereni yüzleştirmişti. Düşünüyorum da: ‘’MHP müdahale etmezseydi, Kocamaz ne yapacaktı?’’

KOCAMAZ DÖNEMİNDE FİŞLEME YAPILDI MI?
Ne ilginçtir ki Burhanettin Kocamaz’ın belediye başkanlık döneminde belediyede görevli personellerle alakalı kapsamlı bir araştırma yapıldığı ve personellere dair hemen her bulgunun fişlendiği iddia edilmişti. Fişlemelerin eski dönemlerde yapıldığı da iddialar arasında. Söz konusu fişlemelerde kişilerin genel olarak Alevi olup olmadıklarına ve etnik kimliklerinin not edilmesine dikkat edilmişti. Milletin etnik kökeni ve inancıyla kim uğraşır ki! Konuyla ilgili sayın Kocamaz’a sorular sorulsa da kendisi iddiaları reddetmişti. Sahi, kim yoğurdum ekşi, der ki!

KOCAMAZ DÖNEMİYLE İLGİLİ ŞAİBE
Aslında Kocamaz’a dair büyükşehir belediye meclisinde yapılan konuşmaları bir kitap haline getirsek kitapta, en önemli konu milyarlarca liranın nasıl buhar olduğuyla ilgili olurdu. Başkanlık devri bitmiş olan bir kişinin yeni dönem belediye meclisinde gerek eski partisi ve gerekse de Ak Parti grup başkan vekili Gültak tarafından gündeme getirilmesi, dikkatlerden kaçmıyor. Bugün Vahap Seçer’i hedef tahtasına koyan sayın Kocamaz’ın en büyük eleştiricileri Cumhur İttifakı’nın taraflarıdır. Başta Mahmut Tat ve Mustafa Gültak olmak üzere birçok isim sayın Kocamaz dönemiyle alakalı ciddi bir araştırma yapılmasını talep ediyordu geçmiş meclis konuşmalarında. Neden?

Bu iddia korkunç!

Ak Parti grup başkanı  olduğu dönemde Mustafa Gültak’ı beyanatı çok ilginçti meclis konuşmalarında var. Gültak Kocamaz dönemi ile alakalı Büyükşehir meclisinde yaptığı bir konuşmada 1.2 milyar TL borçla alınan bir belediye, 3.5 milyar TL borçla nasıl devredebilir? Çok büyük bir borç farkı var. Tam 2.6 milyar tl. İnanılmaz bir rakam. Bu paranın nereye harcandığını sorgulayan Gültak ‘’Benim bildiğim 3 tane battı çıktı yapıldı. Bunun da bir kısmı zaten karayolları ve merkezi hükümetten tarafından karşılandı. Bende sıkıldım bu işten, millet de sıkıldı. Bu konuda size inanıyorum ve güveniyorum, bürokratlarımıza da inanıyoruz; ama biz şunu istiyoruz: bu para nereye harcandı?’’. Sayın Gültak, İYİ Partili Kocamaz’ın belediyedeki görevi süresince yapılan harcamaların şüpheli olduğunu belirtiyordu ve bu para nereye harcandı diye soruyordu.Kocamaz'ın şimdilerde desteklediği Cumhur ittifakı! Kocamaz döneminin araştırılması için komisyon kurulmasını istiyorlardı. Ama Vahap Seçer izin vermiyordu.

Sayın Kocamaz’ın Vahap Seçer’i yargılamaya hakkı ve yetkisi yok, nitekim önce kendi gerçekleriyle yüzleşmesi gerekiyor. Sayın Kocamaz, siz 2.6 milyar TL’lik parayı nereye harcadığınızı hatırlarsınız yada belgeleriyle açıklarsınız şayet, bu günlerde yaptığınız açıklamaların bir anlamı olur onun dışında konuştuklarınız havada kalır.

Besleme çakma medya aracılığıyla pohpohlanıyorsun sayın Kocamaz! Kartondan kabadayı yaratıyorlar. Bu çakma, besleme medya maymunları seni bu düştüğün ortamdan kurtaramaz. Bence en iyisi şimdiden meydana çık ve bende varım Cumhur ittifakı adayı Serdar Soydanı destekliyorum! diye açıklama yap tarafını beyan et! Kaçak güreşmenin bir anlamı yok. Yenilginin tadını alman lazım. Seçimden kaçmak, meydandan kaçmak hiç kimseye yakışmaz. Kendine yakıştırıyorsan orasını bilemem.Hırs ve kibirli olmak nereden geldiğini, nereye gittiğini bilmemekle açığa çıkar. 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.