Ekonomik sorunların ülke gündemini epeyce meşgul ettiği bu günlerde 2028 yılı cumhurbaşkanlığı seçimleri konuşulmaya başlandı. Konuşulmasında bir sakınca olduğunu düşünmüyorum; nitekim memleketimiz yarıda kalmış bir seçim sürecini tecrübe etti. 2023 yılı cumhurbaşkanlığı seçimlerinden bahsediyorum.
Toplumdaki memnuniyetsizliğe paralel olarak ekonomik sorunların çözüme kavuşturulmaması durumunda erken seçim kaçınılmaz olacaktır. Peki, erken seçim olması durumunda CHP’nin cumhurbaşkanı adayı kim olacak?
Gündemi Meşgul Etmeyin
Son günlerde cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kim aday olacak tartışmasına CHP’nin yeterince saplandığını görüyoruz. Ne acıdır ki vitrinde gözükmek isteyen bazı adayların beyanatları ve tutumları bu kişilerin halk nezdinde prestijlerini sekteye uğrattı.
Kimlerden bahsediyorum?
Hemen cevap vereyim, yarıda kalmasın. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş...
Aylarca ‘ben adayım’ izlenimi veren bu isimler, alenen ve resmen AK Parti cephesine üstünlük sağlattılar.
AK Parti’nin adayı belli. CHP ise içte bölünmüş ve karışmış bir görünüm vererek aynı zamanda kendi seçmeninde de bir hayal kırıklığına yol açtı. Toplum ise ‘’bunlar seçimi kazanamaz, baksana içteki kavgaları bitmiyor’’ demeye başladı.
Açık konuşalım…
Sayın İmamoğlu 2019’da elde ettiği ezici gücü ve imajı şu an kaybetmiş durumda. Hakeza Mansur Yavaş da…
Devlet başkanı olabilmenin ilk şartı devlet adamı gibi hareket etmektir. Bu iş hırsla olmaz!
Tartışma, atışma ve ayrışma seçmenin desteğini kaybettirir.
CHP böyle bir süreçten geçerek ve parti içi uzlaşıyı şu an için sağlayarak ‘’adayımız İmamoğlu’’ izlenimi vermeye çalışıyor.
Bu millet tartışan, laf yetiştiren ve kendisini yıpratan bir cumhurbaşkanı adayına oy vermez!
Bu nedenle halk ‘’hem, ne diye İmamoğlu ve Yavaş arasında seçim yapmaya zorlanıyoruz ki? Kardeşim, ben bu isimlere oy vermem belki. Ne diye benin karşıma yıpranmış aday çıkarıyorsunuz!’’ diyebilir.
Öyle Adaylar Var ki!
Fevri konuşmak gibi anlaşılmasın fakat perşembenin gelişi çarşambadan bellidir. İmamoğlu ve Yavaş ikilisinden herhangi biri CHP’ye seçim kazandıramaz! Bu da burada dursun!
Bu memleketin halinden anlayan babayiğit adaylar yok mu ki ısrarla ve inatla aday dayatıyorsunuz. Ne alaka diyebilirsiniz. İzah edeyim.
CHP parti örgütü, İmamoğlu’nu destekliyorsa tüm ülke İmamoğlu’na oy verir diye mi düşünüyorsunuz? Yok öyle bir şey!
Bunu anlayın. CHP, Kılıçdaroğlu sonrasında büyük ölçüde örgütsel değişikliğe gitti. Bu örgütün kahir ekseriyetle İmamoğlu diyeceğini bilmeyen mi var!
Kılıçdaroğlu’nu gönderen güç, teşkilatı yeniledi ve Cumhurbaşkanlığı yarışındaki adayı da belirleyecektir. Burada bir parantez açmak lazım; kamuoyuna ‘’CHP, hangi adayla yola çıkmalı’’ şeklinde soru sorup halkın nabzını yoklayabilirdiniz. Anket üstüne anket yaptırılabilirdi. Yapmadınız.
Bu mantık CHP’ye kaybettirir; bu yolun geri dönüşü yok!
Ama bir yolu var. Hem de çok güzel bir yol!
Vahap Seçer Bu Ülkeye Çok Güzel Hizmet Eder!
CHP’de Mansur Yavaş’ın geri adım atmasıyla İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı konusundaki iddiası güç kazandı. Bu sırada sayın Vahap Seçer’in ismi adaylar arasında yer alıyor.
İmamoğlu büyük ihtimalle desteklenecek; fakat Vahap Seçer’in hakkını yedirmeyiz!
Mersin’i Mersin yapan adamdır, Vahap Seçer.
6 Şubat Depremini hatırlarsınız. Mersin’in en zorlu günleriydi. Yüzbinlerce depremzede vatandaş kentimize geldi. Yüz binlerce göçmen! Şehrin kapasitesinin kaldıramayacağı bir ağırlık söz konusuydu. Yaklaşık bir milyon nüfusu ağırladı Mersin. Kıt imkanlara, engellemelere ve depreme rağmen sayın Vahap Seçer süreci eksiksiz yönetti. Belediye hizmetlerinde aksama yaşanmadı.
Mersin Büyükşehir Belediyesi, deprem bölgesine yardım götürmek için her türlü çalışmaya ortak oldu. Bir liderin kabiliyetini kriz anında görürsünüz!
Vahap Başkan sergilediği performansıyla daha büyük işler yapabilirim demiş oldu. Tabiri caizse rüştünü ispatladı.
Vahap Seçer, siyaset üstü bir kişiliğe sahip. İdeolojik takıntısı yok, ayrımcı ve ayrıştırıcı değil. Herkesi kucaklıyor. Herkese belediye hizmetini götürüyor. Bilgisine, donanımına ve ustalığına Mersinliler şahit. Bu nedenle seçimleri rekor oyla kazanıyor.
Bu millet sağ duyulu, aklı selim, birleştirici ve sorunları çözmek için umut vaat eden bir Cumhurbaşkanı adayına ihtiyaç duyuyor.
Sayın Seçer’in, Cumhurbaşkanı adaylığını hak ettiğini ve kazanacağını düşünüyorum. Yıpranmamış, kendini ispatlamış ve adı şaibelere karışmamış adaylar önümüzdeki seçimi kazanabilir.
Bu perspektifle bakılırsa sayın Seçer’in Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday gösterilmesi CHP’ye önemli bir avantaj sağlayacaktır. Aday olursa seçimi kolaylıkla kazanır. Bu durum ülkemiz için çok büyük bir atılım ve kazanım olacaktır.