Son yıllarda siyaset arenasında adından söz ettiren ve tabiri caizse memleketi idare eden siyasal birlikteliğin adı “Cumhur İttifakı” olarak biliniyor. İttifak, sağlıklı bir şekilde yürüse de zaman zaman bazı tartışmalar ve yol kazaları olmuyor değil. Hele, adres Mersin olunca insanın yüreği ağzına geliyor. Mersin'de Cumhur İttifakı'nın paydaşları arasında ciddi bir huzursuzluk baş gösteriyor. Müdahale edilmezse yangın büyür.
SEBEBİ ÇOK
Cumhur İttifakı'nın ana bileşenleri olan Ak Parti ve MHP'nin Mersin teşkilatları arasında son dönemlerde bazı sıkıntılar zuhur etmeye başladı. Seçim sonuçları üzerine partililerin yaptıkları değerlendirmeler ve buna bağlı olarak bazı isimlerin, birbirlerini suçlamaları, tansiyonu yükseltiyordu. Hala bazı sohbet meclislerinde ve toplantılarda “bu oyun çoğu bizim, kaybetmemizin sebebi onlar" şeklinde değerlendirmelerle karşılaşabiliyoruz. Bu yaklaşımlar parti tabanından değil, kurmaylarından gelince işin rengi değişiyor tabiatıyla.
Asıl sadete geleyim, Ak Parti'nin bazı yöneticileri Mersin'i gözden çıkarmışcasına hareket ediyor. “Nasıl olsa burayı kazanamayız" cinsinden cümleler sarf ediyorlar. Kenti sahipsizliğe terk ediyorlar. Kent yatırım alma ve sorunlarını iletme noktasında partililerden destek bulamıyor. Kentte yaşayan bir insan gibi değiller. Mersin'e tatil yapmaya gelmişler, zannedersiniz. Çünkü kendilerini Mersin'e ait hissetmiyorlar. Dolayısıyla siyasetleri de Mersin ile ilgili olmuyor. Bunlar ayrı bir dert.
Daha büyük dertler de var: kriptolar!
AYRILIK TOHUMLARI EKENLERE DİKKAT
Seçimlerde Cumhur İttifakı'nın belediye başkanları ve milletvekilleri canla başla didinirken bazı partililer umursamaz ve sadece gösterişi andıran tavırlar içerisinde oldular. Üstelik yerel seçimde bazı isimlerin rakip adaylarla görüşme trafiği içerisinde olduklarını da duyduk. Dolayısıyla Cumhur İttifakı'nın dikkatinden kaçmayan bu durum, büyük bir huzursuzluğu beraberinde getirdi. Getiriyor.
Cumhur İttifakı’na mensup isimler Mersin'i yalnız bıraktıkları gibi ittifakı da yüzüstü bırakıyor. Bu durumun ittifakta derin bir çatlağa dönüştüğünü ifade edeyim. Mersin'de ittifak dağılabilir. Bu durum ülke çapındaki birlikteliğe de darbe vurabilir. Daha ileri gideyim. Ak Parti'nin bazı isimlerindeki boşvermişliğe müdahale edilmezse Cumhur İttifakı ayrılacak duruma gelir! Fitnenin fitili Mersin'den ateşleniyor.
O kifayetsiz isimlerin bürokrasiye yerleştirdikleri şahıslar ise Ak Parti - MHP arasında rekabete ve restleşmeye yol açıyor. “Eğri okla doğru yol gidilmez” dermiş atalarımız. Yani yanlış adamlara emanet edilen siyasetten ve bürokrasiden doğruluk beklemek olmaz!
YAZIK ETTİLER
Bu ülkenin güzide çocuklarını tasfiye etmenin, aday listelerine almamanın ve siyaset sahnesinden dışlamanın bedelini Ak Parti ödedi. Ödemeye devam ediyor. Halkın bağrından gelen ve partiyi halkın partisi kılan bu insanlardan neden rahatsız olunur ki?
Onların rahatsızlıklarını biz biliyoruz: partiyi aile şirketine döndürmeyi istiyorlar.
Oraya buraya nüfuz etmek için halkın çocuklarını partiden uzak tutuyorlar. Halka hükmetmek için halkın çocuklarını eziyorlar! Partiye kök salmış bu şahıslar adeta birilerinin piyonları imiş gibi hareket ediyorlar. Seçim sürecinde sahada daha çok çaba sarf etmeniz gerekirken neden görünmüyorsunuz?
Ak Parti teşkilatı kripto tiplerden çektiği kadar kimseden çekmemiştir. Bunlar menfaatini kıble edinen tiplerdir. Kendilerini seçilmiş, imtiyazlı ve elit olarak görürler. Siyasetçi kimliklerinden çok patronluk taslarlar!
Gözleri öpülesi teşkilat mensuplarına ve halkın evlatlarına lafımız yok! Partiyi ifsad etmeye ant içen bu bir avuç burjuva artığına teşkilatı dar etmek lazım. Aksi durumda Ak Parti çok ağır bedel ödemeye devam edecek.
Elde avuçta son bir ittifak kaldı. Onu da heba etmemek lazım. Son şans.