Her fırsatta, “AK Parti iktidarının, insanların temel hak ve özgürlüklerini ihlal ettiğini” öne süren, Meclis kürsüsünden, “Kahrolsun istibdat, kahrolsun zulüm, yaşasın hürriyet!” nutukları atan Meral Akşener’in, hiç de İYİ olmayan partisi, adeta çelişkiler yumağında debeleniyor. Milli iradenin sandıklara yansıdığı, adeta “demokrasi şöleni” olarak hafızalara nakşedilmesi gereken seçim sürecinde, ismi gibi mesleğinin gereğini “Şeref”iyle yerine getiren bir basın mensubu, İYİ Partililerin ilkel saldırısına maruz kaldı. Pazar günü gerçekleşen “Cumhurbaşkanlığı ikinci tur” seçimlerini takip eden ve boynundaki “Basın Kartı” ile “gazeteci” olduğunu belgeleyen Birebirhaber Bozyazı Muhabirimiz Şeref Turgay, kendini bilmez bir İP’siz tarafından darp edildi. Esasında bu alçak saldırı, kurumumuza yönelik İyi Parti’nin ilk teşebbüsü değildi. Daha önce de, Meral Akşener'in Mersin programını takip eden bayan muhabirimiz, yine bir bayan olan Meral Hanım’ın korumaları tarafından darp edilmiş, saldırıda yaralanan muhabirimiz bir hafta iş göremez raporu almıştı. Mesleğini yerine getirmek için kullandığı elindeki fotoğraf makinesi ve telefonu da kırılmıştı.  Bu açıdan bakıldığında, İyi Parti tarafından, Birebirhaber ailesine yönelik sistematik bir linç ve sindirme girişimi olduğu aşikârdır. Evrensel bir mesleği yerine getiren gazetecilerin, darpla, cebirle susturulmaya çalışıldığı gün gibi ortadadır. Bu haliyle, kurumumuza ve çalışanlarımıza yönelik bu menfur saldırılar, en ufak tabirle hadsizliktir, terbiyesizliğin daniskasıdır. Bu şeref yoksunu saldırılarla, şerefli basın mensuplarını susturacağınızı sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Biz bıkmadan, usanmadan İP’liğinizi pazara çıkarmaya devam edeceğiz. Tıpkı arkadan saldırdığınız Şeref Turgay’ın, İYİ Parti Bozyazı İlçe Başkanı’nın, depremzedelere gönderilmek için hayırseverlerce bağışlanan kazma, kürek, araç ve gereçleri kendi işyerinde sattığını ortaya çıkardığı gibi. İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz ve İYİ Parti Mersin İl Başkanı Mehmet Dutar, lütfen artık tabanınıza sahip çıkın. Teşkilat mensuplarınızın, gazetemize ve çalışanlarımıza karşı takındıkları bu hayasızca ve terbiyesizce davranışlara bir son verin. Bu aşamada, bir çift söz de Mersin’de “siyaset” yaptığını savunan diğer partilere ve sözde gazetecilerin haklarını savunduğunu iddia eden basın meslek örgütlerine söylemeyi kendimize görev addediyoruz. Siyasi parti temsilcileri ve STK yöneticileri şunu çok iyi bilmeli ve öğrenmeli; Birebirhaber küfür, hakaret, tehdit, hatta fiziki saldırılarla hiçbir zaman susmadı, bundan sonra da susmayacak. Ayrıca, bize yönelik saldırılar olurken sessiz kalanları, kafasını kuma gömenleri ne biz unutacağız, ne de tarih unutmayacak. Bize yönelik saldırıları görmezden gelenleri, muhataplarını küstürmemek için “üç maymun taktiği” uygulayanları şiddetle kınıyoruz. Bize yapılan bu saldırılara tepki göstermeniz için illa birimizin ölmesi mi gerekiyor.