Bizim mahalleden olmasına rağmen Yusuf Kaplan Hocayı fazla dinlemezdim. Son zamanlarda daha fazla dinler ve izler oldum. Bizim mahallenin sesi çıkan nadir entelektüellerinden. Bizim mahallede başka sesi çıkan yok veya bizim mahallede başka entelektüel kalmadı. Hepsi sermayenin hizmetine girdi.
Yusuf Hoca, o kadar uzun süredir iktidarda olan Ak Partinin bir kültür etkinliği ve etkililiği gösteremediğinden yakınıyor ve Ak Parti hükümetinde Kültür ve Turizm Bakanlığının sadece Turizm bakanlığı kısmının etkili olduğu tespitinde bulundu.
Çeyrek asırdır iktidarda olan Ak Parti iktidarının bir Hasan Âli Yücel çıkaramadığına işaret eden Yusuf Hoca, Kültür Bakanlığının ayrı bir bakanlık haline getirilmesi gereğine işaret etti.
Beni ilgilendiren yani Kültür Bakanlığı ve yapısından çok bizzat Ak Partili yöneticilerin kültürleri ve kültür düzeyleri.
Daha önceki yazılarımda Mersin örneğinde Ak Parti yöneticilerinin çoğu siyaset hayatına girmeden önce küçük esnaf idi. 8 Haziran 2025 tarihli “Mersin AK Parti Babaları” başlıklı köşe yazımda Somuncu, Şireci, Fırıncı, Hamurcu, Tatlıcı, Nakliyeci, Camcı, Çerçi olan bugünün Mersin Ak Parti yöneticilerini yazmıştım.
Siyasete girmeden küçük esnaf olanlar artık büyük tüccar oldular, müteahhit oldular. Mersin Ak Parti teşkilatında mücahit falan kalmadı, hepsi müteahhit veya tüccar oldular. Yakında narenciye, muz, sebze ve meyve baronları olurlarsa şaşırmamak lazım.
Daha önce Mersin’de milletvekilliği yapan veya bakan olanların bazılarının hala Mersin Yönetimini himaye edip gün geçtikçe Ak Partinin halktan kalması boşuna değil. Mersin Ak Parti teşkilatı artık müteahhitlerin, zenginlerin partisi haline geldi. Fakir fukara, garip guraba ile Ak Partinin arasında Mersin teşkilatı geçilemez bariyerler koydu.

Tevazu, samimiyet ve gayret ile Memleket İşi Gönül İşi diyerek yola devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bakın. Bir de Mersin Ak Parti teşkilatına bakın. Ak Partide siyasete girmeden önce küçük esnaf olan Mersin Ak Parti yöneticileri ekonomik olarak sınıf atlayınca infak, yardımlaşma gibi değerleri gündemlerinden attılar.
Halkımıza, yeni bir heyecanla, yeni bir vizyonla, tecrübeli, birikimli ve vizyoner isimlerle şehirlerimizi ileriye taşımanın sözünü veriyoruz diyen Cumhurbaşkanı Erdoğna’a bakın. Bir de Mersin Ak Parti teşkilatına bakın. Halkı küçümser hale geldiler. Öyle ki artık riya, kibir, gösteriş, boy boy resim verme tüm değerlerin yerine geçti. Onlar zannediyor ki halk, bu gösteriş ve kibir pozlarını görecek feraset sahibi değil. Bu sadece onların kibirlerinden ve halkı küçük görmelerinde kaynaklanan sanrıları.
Önce Millet, Önce Memleket diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bakın. Bir de Mersin Ak Parti teşkilatına. Kendilerinden başkasını küçümsemek, onlara tepeden bakmak ve bıyık altından alaycı gülüşler atmak, kendilerini seçkin ve diğerlerini aşağılık görmek nasıl bir tutumdur? Cumhurbaşkanı ne diyor? Siz ne yapıyorsunuz?
Kalka Hizmet Hakka Hizmettir diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bakın. Bir de Mersin Ak Parti teşkilatına. Halka hizmet hakka hizmettir ilkesi yok olalı çok oldu. Cumhurbaşkanı ne diyorsa tam tersini yapan bir Mersin Ak Parti teşkilatı var. Niye ki?
Ama bir şeyi itiraf etmeliyim. Şimdi bu müteahhitler, tüccarlar, eski mücahitler tek bir şeyi başardılar: parti ayrımcılığı yapmamak. Neden?
Çünkü çıkarları nerede ise oraya giderler, para nerede ise oraya postu sererler, ortak müteahhitlik hizmetleri ve ticaret ilişkileri kurarlar. Mersin’de CHP başta olmak üzere diğer partilerle iş ortaklıkları kuran, birlikte akçe kovalayan teşkilat mensupları bu işi de mi sözümona dava için yapıyorlar?
Siz kim, Dava kim? Dava adamı olmak eskide kaldı beyler! Eski mücahitler şimdi müteahhit oldu! Mersin’de Ak Partiye yazık oldu?

Halka bu tutarsızlığı nasıl anlatırlar? Kolay. Gösterişli pozlar paylaşarak, sosyal medyada dava, parti kelimelini kullanarak, halka karşı riyakâr ve kibirli tutumlarını Reisin sloganları ve cümlelerini kullanarak örtmeye çalışırlar. Zannederler ki halk bunun farkına varamayacak kadar ferasetsiz. Tek akıllı kendileri!
Mersin Ak Parti teşkilatının bu milletin kültüründen hiç haberdar değil. Bu milletin şakası olmaz! Sizin riyakâr davranışlarınız ve kibirli pozlarınızın ne kadar cahilce olduğunun farkındalar.
Yusuf Hocanın önerisine katılıyorum. Kültür Bakanlığı ayrı bakanlık olmalı ve ilk hedefi Ak Parti Mersin Teşkilatına kültür, kültürel değerler, halka hizmet, hak, adalet gibi kavramları yeniden hatırlatacak etkinlikler düzenlemesi gerekir.
Kültürümüzde riya, gösteriş, kibir yoktur. Kültürümüzde seçkin zümre yoktur. Herkes Allah’ın yarattığı kullardır.
Kültürlü insan olgun insandır, kâmil insandır. Kibirli insan kültürden nasiplenmemiş, cahil insandır. Allah milletimizi kibir abidesi, riyakâr, kültürsüz, kendisini seçilmiş zanneden yöneticilerin şerrinden korusun!
Gururlanma insanoğlu! Ölmemeye çaren mi var?
Kibirlenme Ademoğlu Adem! Madem ki Ademsin, sen de öleceksin!
Okul arkadaşlarını, Ankara'da bağlantılı siaysilerin yakınlarını teşkilata yerleştirmekle, yıllardır aynı yüzlerle halkın karşısına çıkmakla Ak Parti kültürü oluşmaz! Bu şekilde oluşan kültür yozlaşma ve çürüme getirir. Ak Partiyi Mersinde eriten de bu yozlaşmadır zaten.
Kültür şart! Özellikle Mersin Ak Parti teşkilatı için! Kültür oluşması için radikal değişim şart!