Zeynel BOĞAN
Köşe Yazarı
Zeynel BOĞAN
 

Mersin Üniversitesi’nin Tacizcisi!

Son yıllarda Mersin Üniversitesi’nde bazı gelişen hadiselere binaen birtakım şikayetler tarafıma ulaşmıştı. Bunların bir kısmı hassas meseleler olduğundan, gündeme getirmedim. Nitekim üniversite yönetimi bu sorunların üstesinden gelmek için elinden geleni yapmış olsa gerek. Öte yandan taciz konusunda da şahsıma gelen bilgiler oldu. Bir kısmını yazdım. Bir iki tanesini ise kız çocuklarımızın izzeti ve şerefi adına yazamadım. Onlar için sustum. Daha Önce Birçok Olay İşittim Üniversite hastanesinde olduğu gibi fakültelerde de taciz nitelikli nice hadiseden çok önceden haberim oldu. Bunların önemli bir kısmı yargıya intikal etti. Bir kısmı da bölüm hocaları tarafından hasıraltı edildi. Evet sustum. Bir örnek vereyim… X bölümünde görevli bir hoca, odasında öğrencisi B.’ye tacizde bulunuyor; fakat bölüm başkanı ve bazı öğretim üyeleri konuyu örtbas etti. Hâlbuki kızın çığlığı koridorda yankılanmıştı. Psikolojik bunalıma giren kız öğrenci ise çaresizce susuyor. Günlerce ağlayan bu kızımız için gök kubbenin yıkılması lazımdı. Garip, sessiz ve masum… Ne İstediniz Lan Çocuklarımızdan? “Ben bölüm başkan yardımcısıyım, kimse bana birşey yapamaz” diyen sözde hocanın yaptığı, yanına kâr kaldı. Aynı hoca, erkek öğrencilerine ise mobbing uyguluyor ve bir doktora öğrencisini kasten derslerden bırakıyor. Neden? Şahsi işlerini yaptıramadığı için. Proje ödevini yapmayan bir kız öğrenciyi dersten geçiren bu sözde akademisyen, projeyi yapan erkek öğrencisini dersten kasten bırakıyor. Ve çocuğun yüzüne bakarak: “burada benim kurallarım geçerli, git istediğin avukata başvur” diyor. Cesarete bak! İspatlar, deliller var. Bölüm başkan yardımcılığı üzerinden terör estiren bu ahlaksız şahıs için bölüm başkanı, şahit olduğu usulsüzlüklere ve haksızlıklara rağmen herhangi bir işlem yapmıyor. Güçlü olanın hukukunu uyguluyorlar! Nice canı acıttılar! Unutuldu gitti. Bitmedi! Varan 2! Üniversite hocalarından biri kız öğrencilerine ahlaksızca düşünceler besliyor. Yıllarca derslere giriyor ve girdiği her sınıfta laçkalık yapıyor ve ahlaksızca hareket ediyor. Hangi sınıfın dersine girse mutlak surette oradaki bir bayan öğrenciye yanaşıyor! Utanmadan. Sıkılmadan. Öğrencilerden olumsuz cevap alan sözde akademisyen bu kez telefon yoluyla öğrencileri taciz ediyor. Mesajlar, aramalar vs. Her türlü delil mevcut. Yatma teklifinde bulunuyor. Olumsuz yanıt alındığında ne yapıyor, dersiniz? Öğrencinin canını yakıyor. Mobbing uyguluyor, küçük düşürüyor, düşük not veriyor yahut dersten bırakıyor.  Üniversiteler baba ocağı gibidir; bu milletin evlatları, emanet edildiği bir kamu kurumunda tacize uğruyor. Ulan, bu millet kime güvenecek! Yıllardır şikâyet edilen söz konusu akademisyen için ne bir soruşturma ne de bir kovuşturma yapıldı! Kim kolluyor bu şahsı, adam gibi itiraf edin? Onca şikâyetin işleme konmaması için kimler şikayet dilekçelerini ve başvurularını yok etti. Hangi hakla böyle yapılabilir! Ceza Yerine, Ödül! Bazen saç baş yolduran cinsten yaşanan olaylar oluyor. Hafsalam almıyor! Tacize uğrayan birkaç öğrenci yaşadığı travmayı anlattı. Midem kaldırmadı. “Dersi geçmen için benimle yatman lazım’’ gibisinden gayri ahlaki tekliflere maruz kalmışlar. Türlü türlü fanteziler için masum kız çocuklarına göz dikmek nasıl bir arsızlık, bilemiyorum. Mağdurlar dertlerini dinletecek bir yetkili bulamamışlar. Onca emeğe ve çalışmaya rağmen derslerden bırakılan kızlar var. Bazıları boyun eğmemiş. Bazıları ise “ya dediğime geleceksiniz yahut rezil olacaksınız” cinsinden bir tercihe maruz bırakılmış. Peki, sözde akademisyenin tuzağına düşenler, çaresizce boyun eğenler yok mu dersiniz? Nice kızın izzetiyle oynayan bu ahlaksız herif için hangi babayiğit harekete geçip dava açacak! Düşünebiliyor musunuz, kızlar imza toplamışlar, dayanışma içerisinde hareket etmişler; ama sonuç yok. Gel zaman, git zaman şikayet ettikleri zevat bu süreçten daha güçlü çıkmış. Sizce ne olmuştur? Görevden alınması istenen sapık, üniversite yönetimi tarafından bilâkis ödüllendirilmiş... Bir meslek yüksekokuluna müdür olarak atanmış! Yanlış duymadınız, müdür olarak görevlendirilmiş. Arsızlıkta sınır tanımayan bu zevata koskoca bir meslek yüksekokulunun emanet edilmesi, tabiri caizse ciğerin kediye teslim edilmesidir. Daha fazla kızın izzeti, şerefi, akıl ve ruh sağlığıyla oynanması için mi, bu ödül? Bunca şikâyete rağmen nispet edercesine bir sapığı taltif ediyorlar. Üniversite yönetimi şuana kadar bu gelişmeden haberdar olmamışsa bile artık haberdar oldular. Vicdanla hareket edeceklerini ve gönüllere su serpeceklerini ümit ediyorum. Şahsın görevden uzaklaştırılmasına ek olarak mağdurların mağduriyetlerini giderecek ve geriye dönük haklarını tazmin edecek kararlar da alınmalı. Kızlarımız size emanet, onlara sahip çıkın!
Ekleme Tarihi: 20 May 2025 - Tuesday

Mersin Üniversitesi’nin Tacizcisi!

Son yıllarda Mersin Üniversitesi’nde bazı gelişen hadiselere binaen birtakım şikayetler tarafıma ulaşmıştı. Bunların bir kısmı hassas meseleler olduğundan, gündeme getirmedim. Nitekim üniversite yönetimi bu sorunların üstesinden gelmek için elinden geleni yapmış olsa gerek. Öte yandan taciz konusunda da şahsıma gelen bilgiler oldu. Bir kısmını yazdım. Bir iki tanesini ise kız çocuklarımızın izzeti ve şerefi adına yazamadım. Onlar için sustum.

Daha Önce Birçok Olay İşittim

Üniversite hastanesinde olduğu gibi fakültelerde de taciz nitelikli nice hadiseden çok önceden haberim oldu. Bunların önemli bir kısmı yargıya intikal etti. Bir kısmı da bölüm hocaları tarafından hasıraltı edildi. Evet sustum.

Bir örnek vereyim…

X bölümünde görevli bir hoca, odasında öğrencisi B.’ye tacizde bulunuyor; fakat bölüm başkanı ve bazı öğretim üyeleri konuyu örtbas etti. Hâlbuki kızın çığlığı koridorda yankılanmıştı. Psikolojik bunalıma giren kız öğrenci ise çaresizce susuyor. Günlerce ağlayan bu kızımız için gök kubbenin yıkılması lazımdı. Garip, sessiz ve masum…

Ne İstediniz Lan Çocuklarımızdan?

“Ben bölüm başkan yardımcısıyım, kimse bana birşey yapamaz” diyen sözde hocanın yaptığı, yanına kâr kaldı.

Aynı hoca, erkek öğrencilerine ise mobbing uyguluyor ve bir doktora öğrencisini kasten derslerden bırakıyor. Neden? Şahsi işlerini yaptıramadığı için. Proje ödevini yapmayan bir kız öğrenciyi dersten geçiren bu sözde akademisyen, projeyi yapan erkek öğrencisini dersten kasten bırakıyor. Ve çocuğun yüzüne bakarak: “burada benim kurallarım geçerli, git istediğin avukata başvur” diyor. Cesarete bak! İspatlar, deliller var.

Bölüm başkan yardımcılığı üzerinden terör estiren bu ahlaksız şahıs için bölüm başkanı, şahit olduğu usulsüzlüklere ve haksızlıklara rağmen herhangi bir işlem yapmıyor. Güçlü olanın hukukunu uyguluyorlar! Nice canı acıttılar! Unutuldu gitti.

Bitmedi! Varan 2!

Üniversite hocalarından biri kız öğrencilerine ahlaksızca düşünceler besliyor. Yıllarca derslere giriyor ve girdiği her sınıfta laçkalık yapıyor ve ahlaksızca hareket ediyor. Hangi sınıfın dersine girse mutlak surette oradaki bir bayan öğrenciye yanaşıyor! Utanmadan. Sıkılmadan.

Öğrencilerden olumsuz cevap alan sözde akademisyen bu kez telefon yoluyla öğrencileri taciz ediyor. Mesajlar, aramalar vs. Her türlü delil mevcut. Yatma teklifinde bulunuyor. Olumsuz yanıt alındığında ne yapıyor, dersiniz? Öğrencinin canını yakıyor. Mobbing uyguluyor, küçük düşürüyor, düşük not veriyor yahut dersten bırakıyor. 

Üniversiteler baba ocağı gibidir; bu milletin evlatları, emanet edildiği bir kamu kurumunda tacize uğruyor. Ulan, bu millet kime güvenecek!

Yıllardır şikâyet edilen söz konusu akademisyen için ne bir soruşturma ne de bir kovuşturma yapıldı! Kim kolluyor bu şahsı, adam gibi itiraf edin?

Onca şikâyetin işleme konmaması için kimler şikayet dilekçelerini ve başvurularını yok etti. Hangi hakla böyle yapılabilir!

Ceza Yerine, Ödül!

Bazen saç baş yolduran cinsten yaşanan olaylar oluyor. Hafsalam almıyor! Tacize uğrayan birkaç öğrenci yaşadığı travmayı anlattı. Midem kaldırmadı.

“Dersi geçmen için benimle yatman lazım’’ gibisinden gayri ahlaki tekliflere maruz kalmışlar. Türlü türlü fanteziler için masum kız çocuklarına göz dikmek nasıl bir arsızlık, bilemiyorum.

Mağdurlar dertlerini dinletecek bir yetkili bulamamışlar. Onca emeğe ve çalışmaya rağmen derslerden bırakılan kızlar var. Bazıları boyun eğmemiş. Bazıları ise “ya dediğime geleceksiniz yahut rezil olacaksınız” cinsinden bir tercihe maruz bırakılmış.

Peki, sözde akademisyenin tuzağına düşenler, çaresizce boyun eğenler yok mu dersiniz? Nice kızın izzetiyle oynayan bu ahlaksız herif için hangi babayiğit harekete geçip dava açacak!

Düşünebiliyor musunuz, kızlar imza toplamışlar, dayanışma içerisinde hareket etmişler; ama sonuç yok. Gel zaman, git zaman şikayet ettikleri zevat bu süreçten daha güçlü çıkmış. Sizce ne olmuştur?

Görevden alınması istenen sapık, üniversite yönetimi tarafından bilâkis ödüllendirilmiş...

Bir meslek yüksekokuluna müdür olarak atanmış! Yanlış duymadınız, müdür olarak görevlendirilmiş.

Arsızlıkta sınır tanımayan bu zevata koskoca bir meslek yüksekokulunun emanet edilmesi, tabiri caizse ciğerin kediye teslim edilmesidir. Daha fazla kızın izzeti, şerefi, akıl ve ruh sağlığıyla oynanması için mi, bu ödül?

Bunca şikâyete rağmen nispet edercesine bir sapığı taltif ediyorlar. Üniversite yönetimi şuana kadar bu gelişmeden haberdar olmamışsa bile artık haberdar oldular.

Vicdanla hareket edeceklerini ve gönüllere su serpeceklerini ümit ediyorum. Şahsın görevden uzaklaştırılmasına ek olarak mağdurların mağduriyetlerini giderecek ve geriye dönük haklarını tazmin edecek kararlar da alınmalı.

Kızlarımız size emanet, onlara sahip çıkın!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.