Zeynel BOĞAN
Köşe Yazarı
Zeynel BOĞAN
 

Mersin’de Toplumsal Bozulma

Günümüz toplumunda öne çıkan fakirlik, kıtlık, zorunlu göç, işsizlik, her türlü bağımlılık, suçluluk, cinsiyet eşitsizliği, mafyalaşma, kara para aklama, toplumsal şiddet, cinsel taciz, her türlü ayrımcılık, adam kayırmacılık gibi sorunlar artık çok belirgin olarak görünür hale gelmiştir. Toplumsal sorunlar birbiri ile ilişkili olduğu gibi başka toplumsal sorunları da doğururlar. Suç, şiddet, alkolizm, fuhuş, uyuşturucu kullanımı, kumar ve pornografi gibi sorunlar artık günümüz toplumuna meydan okuyan ve çözülmesi güç sorunlar olarak ortaya çıkmaktadır. Bütün bu sorunlar toplumsal bozulmaya yol açmakta ve toplum bu bozulma sürecinde çözülme yaşamaktadır. Çözülme sürecine giren bir toplumu tekrar toparlamak çok uzun vadeli toplumsal politikalar ve planlamalarla mümkün olabilir. Toplumsal bozulma, bir toplumu toplum yapan, o toplumu ayakta tutan ve diğer toplumlardan farklı kılan özelliklerinin ve inançlarının dönüşümüdür. Bir başka ifade ile toplum ahlakı ve toplumsal etik kurallarının günlük hayatta kullanılır olma düzeyinin azalması ve bir süre sonra tümüyle yok olmasıdır. Hatta bazı örnek durumlarda bozulma sürecinden önce ahlak kuralı olarak görülen bir özelliğin tam tersinin toplumsal ahlak kuralı olarak meşruiyet kazanması ve yeni kural haline dönüşmesidir. Dürüstlük, sadakat, şeffaflık gibi toplumsal ahlak kurallarının dönüşüm geçirerek günlük hayattaki etkisini yitirmesi özellikle bizim toplumsal yapımızda görülebilen bir bozulma örneğidir. Bunun bir sonraki aşaması dürüstlüğün artık işe yaramadığı, para etmediği şeklinde ifadesini bulan bozulmadır. Sadakat ve şeffaflık için de aynı şeyler geçerlidir. Artık sadakat eskide kaldı, söze sadakat, eşe sadakat, dostluğa sadakat gibi özellikler sadece sözü edilen fakat günlük hayatta “saflık” veya “aptallık” işareti olarak görülen özellik haline dönüştü. Dürüstlük ile birlikte giden şeffaflık sadece bir toplumda değil tüm toplumlarda en gerekli özelliklerden biri olarak görülmesine rağmen gizli kapaklı iş çevirmek, diğer insanların görmeyeceği şekilde işleri yürütmek sanki bir akıllılık göstergesi haline geldi. Toplumsal ahlaka aykırı görülen yalancılık, sahtekârlık, tecavüz, saldırı, cinayet, dolandırıcılık, iftira, hırsızlık gibi faaliyetler artık içinde bulunduğumuz toplum içinde gün geçtikçe normal hale gelen, sıradan olaylar olarak görülmeye başladı. Böyle olunca da bir toplumsal meşruiyet kazanan bu faaliyetler yavaş yavaş toplumsal ahlak kurallarının dejenerasyonuna ve yerine yeni kuralların gelmesine yol açmaktadır. Toplumun dejenerasyonu elbette toplumu oluşturan bireylerin dejenerasyonunun bir sonucudur. Bir birey düşünün ki istediklerini elde etmek için yalan söyler. Toplumun kuralları ve toplumun benimsediği inanç esaslarına göre de çok kötü bir özellik olan yalanı başkalarını aldatmak veya manipüle etmek için söyler. Üstelik yalanı söyleyen kişi dindar ve toplum tarafından tanınmış birisi. Böyle bir kişinin toplumun dejenerasyonundaki payı önemsiz mi? Hacı abi yalan söyler mi? Peki siyasetçi yalan söyler mi? Hoca yalan söyler mi? Profesör yalan söyler mi? Milletvekili yalan söyler mi? Mersin’de fakirlik gün geçtikçe büyük bir toplumsal sorun haline geldi. Az sayıdaki zengin siyaset aparatını da kullanarak zenginliklerine zenginlik kattılar. Fakirler gittikçe fakirleşti. Fakirliğin getirdiği toplumsal sorunları başka bir yazıda tartışmak gerekir. Ama şu kesin ki fakirlik her türlü kötülüğün anasıdır. Dünyada fakirleşen toplumlarda yaygınlaşan biyolıjik ve sosyal dejenerasyon örnekleri çok. Mersinde kıtlık çok önemli bir sorun. Tarımla geçinen bir toplumun kıtlıkla baş edebilmesi için Mersin’deki etkili ve yetkililer ne tür stratejiler geliştiriyorlar? Ne tür projeler üretiliyor uzun vadeli çözümler için? Genellikle Mersin’e olan göç ve bu göçün getirdiği işsizlik ne durumda? Mersinde en büyük sorunlardan biri olan gerek madde bağımlılığı gerekse medya bağımlılığı gençleri nereye götürüyor? Mersinde artan suç oranları, çeteleşme, mafyalaşma temel sorunlardan değil mi? Ya kara para aklama, toplumsal şiddet, cinsel taciz? Mersin’de bu toplumsal sorunları araştırma, çözümler bulma işini sadece emniyete tevdi etmek bu sorunun ciddiyetini gözardı etmek anlamına gelir. Mersin’deki üniversiteler ne yapıyor? Sahi Mersindeki üniversiteler ne yapıyor? Mersin'de dört üniversite var. Mersin Üniversitesi (MEÜ), Tarsus Üniversitesi (TÜ), Çağ Üniversitesi ve Toros Üniversitesi. Dört üniversiteden hangisi toplumsal sorunlara çözüm üretecek çalışmalar yapıyor, projeler üretiyor? Mersin'de en büyük üniversite olan Mersin Üniversitesi hangi toplumsal projeleri üretti? Neden bir türlü taşra üniversitesi olmaktan kurtulup akademik düzeyi ile topluma katkı sunamıyor? Mersin Üniversitesi Mersin’in hangi sorununa çözüm üretecek mekanizmalar ve akademik çalışmalara öncülük etti? Üniversiteyi yönetenler bu toplumdan değil mi? Toplumsal sorunları göremiyorlar mı? İlgi alanlarına mı girmiyor? Doğrusu, rektör sen mi olacaksın ben mi olacağım kavgasından başka bir şey yok Mersin Üniversitesinde. Hele bir Mersin Üniversitesi Camisi var ki tam bir istismar örneği. Kaç defa açılış yapıldı devlet yetkilileri ile ve siyasetçilerle. Onlar kaçıncı defa açılış yaptıklarını bilmiyorlardı herhalde. Devlet görevlilerinin ve siyasilerin açılışlar yaptığı cami için kaç defa Mersinliden yardım toplandı. Nasıl oluyor bu iş? Madem açıldı neden para toplanıyor? Madem bitmedi neden açılışlar yapılıyor? Tam bir istismar! Böyle bir yapıdan toplumsal sorunlara çözüm üretmesini beklemek ne kadar doğru bilmiyorum. Bireylerin yalan söylemesi, birbirini aldatması toplumsal dejenerasyon ise toplum yöneticilerinin bireylere yalan söylemesi, onları aldatması ve istismar etmesi dejenerasyon olmaz mı? Hele koca bir üniversiteyi yönetenlerin yalan söylemesi! Sanki devlet yardım etmedi ve etmiyor camiye! Mersin Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, TOBB’a bağlı odalar ve Rektörlük gibi en kritik kent paydaşlarının kurucular kurulunda yer aldığı Mersin Üniversitesini Geliştirme Vakfı (MÜGEV), politika üretecek, proje geliştirecek karar alma yetkinliğine sahip değil. Mevcut üniversite yönetiminin devamını temin için bireysel hizmete dönüştürülmüş bir vakıf yapısından Mersin’in toplumsal sorunlarına el atmasını beklemek beyhude. Bu vakfın ivedilikle amacına uygun işler yapacak hale getirilmesi ve tüm Mersinlinin sorunlarını çözmeye hizmet eder hale getirilimesi gerekir. Öyle sorunlar var ki Mersinde! Neler neler! Mersin'de suç, şiddet, alkolizm, fuhuş, uyuşturucu kullanımı, kumar ve pornografi yok mu? Hangisine yok diyebilirsiniz? Mersin'deki etkili ve yetkili yöneticiler bunlardan hangisi için yok cevabını verebilir? Bunlar olmasa Mersin böyle mi olurdu? Mersin'de CHP'li belediye başkanının eskortlarla fotoğrafları medyaya düşüyor! Mersin'de CHP'li eski bir belediye başkanının yeni bir başkan  ile erkek erkeğe ilişkisi ortaya çıkıyor! Mersin'de Milli Eğitim’de çalışan evli, başörtülü öğretmenin okul yöneticisi ile uygunsuz yazışmaları ve görüntüleri medyaya düşüyor. 28 Şubat sürecinde “başörtüsü mağduru” olan öğretmene daha sonra memnu hakları veriliyor. Başörtüsü mağduru memur göreve tekrar başlıyor, sonra da başını iyicene açıyor! Sadece başını da değil! Yalancılık, aldatma, sahtekârlık diz boyu! Müşterinin yurtdışından Mersin Limanına malı geliyor. Limanda görevli memur müşteriye IBAN atıyor! Ne cesaret! Yeni rüşvet modeli! TEFE, TÜFE niye var ki! Firmalar ne TEFE dinliyor ne de TÜFE. Kafalarına göre alış fiyatına yüzde 300, 400 fark koyup satıyorlar. Sonra da esnaflık ve ticaret ahlakından bahsediyorlar! Üstelik dinden imandan da dem vuruyorlar. CHP’liyim diyerek halktan oy alıyor, halkı birbirine düşman haline getiriyor, sonra AKP’li veya MHP’li ile ortak iş tutuyor, halktan gizli işler çeviriyor! Ak Partiliyim veya MHP’liyim diyerek halktan destek alıyor, halkı kandırıyor, sonra da DEM’li veya CHP’li ile iş tutuyor, gizli işler çeviriyor! Ramazan ayında akşam iftardan sonra teravi namazına katılıyor, önemli bir makama atanmak için destek istiyor. Sonra içkili aleme katılıyor, eğleniyor, oradakilerden de destek istiyor. Sabahleyin milliyetçilik nutukları atıyor ve mutlak destek istiyor. Mersin'de oluyor bu ve olayın kahramanı hedeflediği önemli makama atanıyor da. Her kılığa giren, bilye gibi bir yönetici, çok fonksiyonlu, kişilksiz üst düzey yönetici! İsim vermeye gerek yok! Sadece başı örtülü başörtülü oynak DJ’ler, şarkıcılar, dansözler! Dini değerleri bireysel bazda, bireysel çıkarları için istismar eden muhafazakâr sanatçılar! Dindar din istismarcıları! Doğumgünü mevlüdü partisi veren mücahit müteahhitler! Ne hale geldik ya rabbi! Eskiler başımıza taş yağacak derler ya… İşte öyle bir vaziyetteyiz Mersin’de.  Başımıza taş yağıyor belki de bizim haberimiz yok!
Ekleme Tarihi: 13 Kasım 2025 -Perşembe

Mersin’de Toplumsal Bozulma

Günümüz toplumunda öne çıkan fakirlik, kıtlık, zorunlu göç, işsizlik, her türlü bağımlılık, suçluluk, cinsiyet eşitsizliği, mafyalaşma, kara para aklama, toplumsal şiddet, cinsel taciz, her türlü ayrımcılık, adam kayırmacılık gibi sorunlar artık çok belirgin olarak görünür hale gelmiştir. Toplumsal sorunlar birbiri ile ilişkili olduğu gibi başka toplumsal sorunları da doğururlar. Suç, şiddet, alkolizm, fuhuş, uyuşturucu kullanımı, kumar ve pornografi gibi sorunlar artık günümüz toplumuna meydan okuyan ve çözülmesi güç sorunlar olarak ortaya çıkmaktadır.

Bütün bu sorunlar toplumsal bozulmaya yol açmakta ve toplum bu bozulma sürecinde çözülme yaşamaktadır. Çözülme sürecine giren bir toplumu tekrar toparlamak çok uzun vadeli toplumsal politikalar ve planlamalarla mümkün olabilir.

Toplumsal bozulma, bir toplumu toplum yapan, o toplumu ayakta tutan ve diğer toplumlardan farklı kılan özelliklerinin ve inançlarının dönüşümüdür. Bir başka ifade ile toplum ahlakı ve toplumsal etik kurallarının günlük hayatta kullanılır olma düzeyinin azalması ve bir süre sonra tümüyle yok olmasıdır. Hatta bazı örnek durumlarda bozulma sürecinden önce ahlak kuralı olarak görülen bir özelliğin tam tersinin toplumsal ahlak kuralı olarak meşruiyet kazanması ve yeni kural haline dönüşmesidir.

Dürüstlük, sadakat, şeffaflık gibi toplumsal ahlak kurallarının dönüşüm geçirerek günlük hayattaki etkisini yitirmesi özellikle bizim toplumsal yapımızda görülebilen bir bozulma örneğidir. Bunun bir sonraki aşaması dürüstlüğün artık işe yaramadığı, para etmediği şeklinde ifadesini bulan bozulmadır. Sadakat ve şeffaflık için de aynı şeyler geçerlidir. Artık sadakat eskide kaldı, söze sadakat, eşe sadakat, dostluğa sadakat gibi özellikler sadece sözü edilen fakat günlük hayatta “saflık” veya “aptallık” işareti olarak görülen özellik haline dönüştü. Dürüstlük ile birlikte giden şeffaflık sadece bir toplumda değil tüm toplumlarda en gerekli özelliklerden biri olarak görülmesine rağmen gizli kapaklı iş çevirmek, diğer insanların görmeyeceği şekilde işleri yürütmek sanki bir akıllılık göstergesi haline geldi.

Toplumsal ahlaka aykırı görülen yalancılık, sahtekârlık, tecavüz, saldırı, cinayet, dolandırıcılık, iftira, hırsızlık gibi faaliyetler artık içinde bulunduğumuz toplum içinde gün geçtikçe normal hale gelen, sıradan olaylar olarak görülmeye başladı. Böyle olunca da bir toplumsal meşruiyet kazanan bu faaliyetler yavaş yavaş toplumsal ahlak kurallarının dejenerasyonuna ve yerine yeni kuralların gelmesine yol açmaktadır. Toplumun dejenerasyonu elbette toplumu oluşturan bireylerin dejenerasyonunun bir sonucudur.

Bir birey düşünün ki istediklerini elde etmek için yalan söyler. Toplumun kuralları ve toplumun benimsediği inanç esaslarına göre de çok kötü bir özellik olan yalanı başkalarını aldatmak veya manipüle etmek için söyler. Üstelik yalanı söyleyen kişi dindar ve toplum tarafından tanınmış birisi. Böyle bir kişinin toplumun dejenerasyonundaki payı önemsiz mi?

Hacı abi yalan söyler mi?

Peki siyasetçi yalan söyler mi?

Hoca yalan söyler mi?

Profesör yalan söyler mi?

Milletvekili yalan söyler mi?

Mersin’de fakirlik gün geçtikçe büyük bir toplumsal sorun haline geldi. Az sayıdaki zengin siyaset aparatını da kullanarak zenginliklerine zenginlik kattılar. Fakirler gittikçe fakirleşti. Fakirliğin getirdiği toplumsal sorunları başka bir yazıda tartışmak gerekir. Ama şu kesin ki fakirlik her türlü kötülüğün anasıdır. Dünyada fakirleşen toplumlarda yaygınlaşan biyolıjik ve sosyal dejenerasyon örnekleri çok.

Mersinde kıtlık çok önemli bir sorun. Tarımla geçinen bir toplumun kıtlıkla baş edebilmesi için Mersin’deki etkili ve yetkililer ne tür stratejiler geliştiriyorlar? Ne tür projeler üretiliyor uzun vadeli çözümler için?

Genellikle Mersin’e olan göç ve bu göçün getirdiği işsizlik ne durumda?

Mersinde en büyük sorunlardan biri olan gerek madde bağımlılığı gerekse medya bağımlılığı gençleri nereye götürüyor?

Mersinde artan suç oranları, çeteleşme, mafyalaşma temel sorunlardan değil mi?

Ya kara para aklama, toplumsal şiddet, cinsel taciz?

Mersin’de bu toplumsal sorunları araştırma, çözümler bulma işini sadece emniyete tevdi etmek bu sorunun ciddiyetini gözardı etmek anlamına gelir. Mersin’deki üniversiteler ne yapıyor?

Sahi Mersindeki üniversiteler ne yapıyor?

Mersin'de dört üniversite var. Mersin Üniversitesi (MEÜ), Tarsus Üniversitesi (TÜ), Çağ Üniversitesi ve Toros Üniversitesi. Dört üniversiteden hangisi toplumsal sorunlara çözüm üretecek çalışmalar yapıyor, projeler üretiyor?

Mersin'de en büyük üniversite olan Mersin Üniversitesi hangi toplumsal projeleri üretti? Neden bir türlü taşra üniversitesi olmaktan kurtulup akademik düzeyi ile topluma katkı sunamıyor?

Mersin Üniversitesi Mersin’in hangi sorununa çözüm üretecek mekanizmalar ve akademik çalışmalara öncülük etti? Üniversiteyi yönetenler bu toplumdan değil mi? Toplumsal sorunları göremiyorlar mı? İlgi alanlarına mı girmiyor?

Doğrusu, rektör sen mi olacaksın ben mi olacağım kavgasından başka bir şey yok Mersin Üniversitesinde. Hele bir Mersin Üniversitesi Camisi var ki tam bir istismar örneği. Kaç defa açılış yapıldı devlet yetkilileri ile ve siyasetçilerle. Onlar kaçıncı defa açılış yaptıklarını bilmiyorlardı herhalde. Devlet görevlilerinin ve siyasilerin açılışlar yaptığı cami için kaç defa Mersinliden yardım toplandı. Nasıl oluyor bu iş? Madem açıldı neden para toplanıyor? Madem bitmedi neden açılışlar yapılıyor? Tam bir istismar!

Böyle bir yapıdan toplumsal sorunlara çözüm üretmesini beklemek ne kadar doğru bilmiyorum. Bireylerin yalan söylemesi, birbirini aldatması toplumsal dejenerasyon ise toplum yöneticilerinin bireylere yalan söylemesi, onları aldatması ve istismar etmesi dejenerasyon olmaz mı? Hele koca bir üniversiteyi yönetenlerin yalan söylemesi! Sanki devlet yardım etmedi ve etmiyor camiye!

Mersin Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, TOBB’a bağlı odalar ve Rektörlük gibi en kritik kent paydaşlarının kurucular kurulunda yer aldığı Mersin Üniversitesini Geliştirme Vakfı (MÜGEV), politika üretecek, proje geliştirecek karar alma yetkinliğine sahip değil. Mevcut üniversite yönetiminin devamını temin için bireysel hizmete dönüştürülmüş bir vakıf yapısından Mersin’in toplumsal sorunlarına el atmasını beklemek beyhude. Bu vakfın ivedilikle amacına uygun işler yapacak hale getirilmesi ve tüm Mersinlinin sorunlarını çözmeye hizmet eder hale getirilimesi gerekir.

Öyle sorunlar var ki Mersinde! Neler neler!

Mersin'de suç, şiddet, alkolizm, fuhuş, uyuşturucu kullanımı, kumar ve pornografi yok mu? Hangisine yok diyebilirsiniz?

Mersin'deki etkili ve yetkili yöneticiler bunlardan hangisi için yok cevabını verebilir? Bunlar olmasa Mersin böyle mi olurdu?

Mersin'de CHP'li belediye başkanının eskortlarla fotoğrafları medyaya düşüyor!

Mersin'de CHP'li eski bir belediye başkanının yeni bir başkan  ile erkek erkeğe ilişkisi ortaya çıkıyor!

Mersin'de Milli Eğitim’de çalışan evli, başörtülü öğretmenin okul yöneticisi ile uygunsuz yazışmaları ve görüntüleri medyaya düşüyor.

28 Şubat sürecinde “başörtüsü mağduru” olan öğretmene daha sonra memnu hakları veriliyor. Başörtüsü mağduru memur göreve tekrar başlıyor, sonra da başını iyicene açıyor! Sadece başını da değil! Yalancılık, aldatma, sahtekârlık diz boyu!

Müşterinin yurtdışından Mersin Limanına malı geliyor. Limanda görevli memur müşteriye IBAN atıyor! Ne cesaret! Yeni rüşvet modeli!

TEFE, TÜFE niye var ki! Firmalar ne TEFE dinliyor ne de TÜFE. Kafalarına göre alış fiyatına yüzde 300, 400 fark koyup satıyorlar. Sonra da esnaflık ve ticaret ahlakından bahsediyorlar! Üstelik dinden imandan da dem vuruyorlar.

CHP’liyim diyerek halktan oy alıyor, halkı birbirine düşman haline getiriyor, sonra AKP’li veya MHP’li ile ortak iş tutuyor, halktan gizli işler çeviriyor!

Ak Partiliyim veya MHP’liyim diyerek halktan destek alıyor, halkı kandırıyor, sonra da DEM’li veya CHP’li ile iş tutuyor, gizli işler çeviriyor!

Ramazan ayında akşam iftardan sonra teravi namazına katılıyor, önemli bir makama atanmak için destek istiyor. Sonra içkili aleme katılıyor, eğleniyor, oradakilerden de destek istiyor. Sabahleyin milliyetçilik nutukları atıyor ve mutlak destek istiyor. Mersin'de oluyor bu ve olayın kahramanı hedeflediği önemli makama atanıyor da. Her kılığa giren, bilye gibi bir yönetici, çok fonksiyonlu, kişilksiz üst düzey yönetici! İsim vermeye gerek yok!

Sadece başı örtülü başörtülü oynak DJ’ler, şarkıcılar, dansözler! Dini değerleri bireysel bazda, bireysel çıkarları için istismar eden muhafazakâr sanatçılar! Dindar din istismarcıları! Doğumgünü mevlüdü partisi veren mücahit müteahhitler!

Ne hale geldik ya rabbi! Eskiler başımıza taş yağacak derler ya… İşte öyle bir vaziyetteyiz Mersin’de. 

Başımıza taş yağıyor belki de bizim haberimiz yok!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (2)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Dokuzuncu köy
(13.11.2025 17:53 - #936)
Bir memlekette eğitim biterse, eğitim konuşulmazsa yukarıdaki bahsettiğiniz herşey konuşulur... Mersin 2000 li yılların başında Türkiye de ÖSYM yerleştirme sıralamalarında ilk on içerisindeydi. Son on yıldır nerede olduğumuzu il milli eğitimde kimse bilmez. Mevcut il müdür yardımcıları değişmeden Mersin de eğitim konuşulmaz. Mevcut milli eğitim müdür yardımcılarının konularını sağır sultan bile duydu siz gazeteci olarak duymadınız mı? Mersin de eğitim perişan durumda. Memleketini seven kim varsa işe buradan başlar....
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Mustafa canciger
(13.11.2025 22:24 - #937)
Taş yağsa bu hali yine aynı şeyleri yapar. Herkes kendi aleminde cebine çalışıyor. Mersin fuhuş yuvası madde bağımlısı kişilerle dolmuş. Yazık ülke bu halde. Mersin ondan geri kalmaz yazık oluyor bu ülkeye.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.