Mersin, ülkemizin incisi olmanın dışında aynı zamanda bir minyatürüdür. Hemen her kesimden insanın, her türden beşerin bulunduğu kentimiz, medeni topluluklara olduğu kadar vurgunculara da ev sahipliği yapıyor. Şehrimiz, derdimizdir. Dertli olanların derdi var; derdi para olanın değil!
Bu konuda hassasiyetimizi ve çırpınışlarımızı tartışmaya açmayız! Fakat bir kısım ehl-i rantın, kendilerini sevgi pıtırcığı olarak tanıtıyor olmalarını kabul edemiyorum.
Cambaza Bak!
Kentimizde önemli bir isim olarak ortaya çıkan bazı kişilerin ve kurum yöneticilerinin hepsinin bu şehre âşık olduklarını işitirsiniz. Ne güzel!
Sizler bu şehri seviyorsanız, bu şehre zarar veren kimler?
Kentimizin sorunlarının çözülmemesi ya da çözümünden rant devşirilmesinden kimler sorumlu? Sarı çizmeli Mehmet ağa mı?
Hadi, karnelerinizi gösterin diye sorsam, yüz akıyla gösterebileceğiniz bir başarınız mı var?
Hanginiz bu kentin bir sorununu çözmede mesuliyet üstlendiniz. Kiminiz kamu kurumlarında kiminiz özel müesseselerde görevler aldınız. Büyük partiler olmak üzere birçok siyasi partide etkin oldunuz. Bunca imkân ve fırsata rağmen bu şehre hangi iyiliği yaptınız?
Eli işte, gözü oynaşta olanlardan değilseniz, hangi işi layıkıyla yaptınız, deyin bakalım!
Travesti aşkıyla yanıp tutuşanlar, Mersin’e vakit ayırabiliyor mu?
Sahi, sormak istedim. Siz saçınızı süpürge ediyorsanız, kentimizin bu kadar sorunu neden var?
Ya da bunca sorunu çözüyormuş gibi yapıp milletin aklıyla alay mı ediyorsunuz?
Tabiri caizse sünnet çocuğuna hokkabaz oynatıyorsunuz!
Bu Şehrin Sahibi Kim?
Bu soruya ‘’halk’’ yanıtını veriyorsunuzdur. Fakat bana göre kendilerini bu şehrin imparatoru gibi görenler var! Evet, dertleri Mersin! Ama nasıl bir dertleri var diyecek olursanız?
Saltanatlarını sürdürdükleri bir Mersin hayalini kuruyorlar. Sonra da sağlıklı işleyen bir çarkları olsa! Yeme de yanında yat!
Bunca kurum ve kuruluşun, onca yetkilinin olduğu şehrimizde kent problemleriyle ilgilenecek olanlar kimler?
Ekonomi, ticaret, ulaşım, turizm, yatırım, ziraat ve daha birçok konuda olması gereken bir noktada değiliz. Üstelik bazı yatırımlar elimizden alınıp komşu şehirlere kaydırılıyor. O kentlerin sahipleri arı gibi çalışıyorsa, oraya mı gitsek!
Aslında gitmesi gereken biz değiliz! Pılını pırtını alıp defolması gerekenler, deniz kabuklularını andıran bir avuç tuzu kuru elittir. Bu şehirden gitmeliler! Eğer gönderilmelerine imkân yoksa ellerindeki yetkiler alınmalı!
Bugün insanlar düzgün bir iş bulmanın ve yuva kurmanın hayalini yaşarken, tuzu kuru elitlerin küçücük evlatları milyonlarca liralık servetlere sahip. Kimsenin parasında kimsenin gözü yok! Ama senin çocuğuna sunduğun imkân ve fırsatlardan, garibanın çocuğu da nasiplenmiyorsa, ben bu düzenin çarkına çomak sokarım!
Sizin bu milletin evlatlarından nasıl bir üstünlüğünüz var, ulan!
Zengin bedel verir; askerimiz fakirdendir!
Çok acı; fakat durum bundan ibaret! Halk bu şehrin kahrını çekerken, sizler sefasını sürüyorsunuz!
Hanginizi Gündem Edeyim!
Memlekette dönen dolaplar, başımızı döndürür oldu. Yetişemiyoruz. Aklımız ve vicdanımız almıyor. Haber bültenleri ve köşe yazılarıyla anlata anlata bitiremeyiz!
Hazineye ait arazilere çökenler, garibanın parasını yiyenler, rüşvet çarkları, iltimas döngüsü vs. Açıkçası ahbap çavuş ilişkisine dayanmayan hiçbir iş yürümüyor.
Bir ayağı CHP’de diğer ayağı AK Parti’de elitler...
Belediye ve hazine arazilerine çökerler. Kimsenin ruhu duymaz! İstediklerini almakta zorlanmazlar! Şımarık, kibirli ve küstahdırlar!
Zıt isimleri bazen yan yana görürsünüz. Şirket kurmuşlar herhalde.
Bugün CHP iktidar olsa, değişen bir şey olacağını düşünmüyorum. Nitekim kişiler danışıklı bir dövüş ve rekabet içerisinde. Bakmayın, kafalarındaki Çin malı takkelere; CHP iktidarında hepsi birer Kemalist olacaktır.
Bir yandan Trabzonspor şarkıları söylerken evde Amed Spor forması bulundurduklarını bilirim. Bakıyorsun bir ilçemizde grup seks partilerindeler!
Akşam alkol masalarında sızanlar, sonraki gün mescitte boy gösteriyorlar!
Dostlar alışverişte görsün misali!
Torunu yaşındaki kızlara sarkanları konuşmak istemiyorum. Erkek erkeğe saplantılı olanlar, travestisiz yapamayanlar, yakın arkadaşının eşine yazanlar falan filan!
Bunca namussuzluğu düzeltecek bir tek namuslu işiniz yok ulan karnenizde!
Heyt be, travesti severlere bak!
Sen Mersin’in travestilerine aşıksın, şaşkın!
Bunlar kendilerini Mersin’in ileri gelenleri addediyorlar, pes!
‘’Mersin'in bu kadar sahibi varken sırtımız yere gelmez(!)’’ diyerek bunlara sırtınızı dayamayın!
HafizanAllah. Benden söylemesi!