Fatih Tekke 1977 Köprübaşı (Trabzon) doğumlu. Trabzonspor'da uzun süre forma giymiş, Türk Millî Takım futbolcusu. Futbolculuk döneminde lakabı Sultan. 16 yaşında Trabzonspor A takımına yükselen Farih Tekke, Hami Mandıralı, Ünal Karaman, Tolunay Kafkas, Abdullah Ercan, Ogün Temizkanoğlu, Orhan Kaynak'lı kadroda yer aldı. 2006'da Rusya'nın Zenit takımına transfer oldu ve 2008'de Zenit ile birlikte bir UEFA Kupası şampiyonluğu yaşadı. 11 Mart 2025 tarihinde Şenol Güneş'in teknik direktörlükten istifa etmesinin ardından Trabzonspor ile 5 yıllık sözleşme imzaladı ve Trabzonspor teknik direktörü olarak göreve başladı. Fatih Tekke’yi bu yazının konusu yapan şey Fatih Tekke’nin basın toplantısında kullandığı kavramlar ve Türk düşünce tarihine ve derinliğini gösteren cümleleri. Trendyol Süper Lig'in 5. haftasında deplasmanda Fenerbahçe'ye 1-0 mağlup oldu. Basın toplantısında konuşan Fatih Tekke’nin felsefi açıdan analize değer ifadeleri var. “Hakemler bence önce insan, iyi insan nasıl olmalı ile ilgili, bu toprakların kendine ait özdeğerleri ile harmanlanmış olması birinci kural olması lazım hakem olabilmenin kuralı.” İnsan olmak, gerçekten insanı insan yapan unsurlara sahip olmak, en azından insan olmak için çaba göstermek insan olmanın bir gereğidir. Beşer olarak dünyaya gelen insanı insan yapan şey de eğitimdir. Bir başka ifade ile eğitim bir insanlaşma sürecidir. Bu toprakların kendine göre değerleri vardır. Bu değerler kısaca “önce insan” olarak ifade edilmektedir. İnsanların uyması için belirlenen kurallar gereğince uygulanmadığı veya istismar edildiği zaman ortaya adaletsizlik çıkmaktadır. Bu toprakların özdeğerlerinde neler vardır? Merhametli olmak, saygılı olmak, namuslu olmak, dürüst olmak, insanları sevmek, vicdanlı olmak gibi değerler bu toprakların mayasında, özünde olan değerlerdir. “Hakem, hakim, hekim hepsi aynı kökten geliyor. Hepsi bir hayat, birilerinin hayatına çok ciddi etki ediyor. Dolayısıyla oradaki adalet kavramı çok önemli.” Türk düşünce tarihinde “kut” olarak geçen ve Türkçede “kutlu olsun” veya “kutsal” şeklinde ifade edilen kavram, Türk-İslam düşünce tarihinde “hikmet” olarak geçmektedir. “Her hayrın başı Allâh sevgisi, hikmetin başı da Allâh korkusudur” hadisinde de geçen Hikmet kavramından türeyen “Hakim” terimi de Allah’n isimlerinden biri olarak geçmektedir. Fatih Tekke’nin “Hakem, hâkim, hekim hepsi aynı kökten geliyor” tespiti çok doğrudur. Hikmet sahibi olan veya kendisine Hikmet verilen ana meslekler vardır. Bunlardan birincisi insanlar hakkında hüküm veren ve yargılama yapan hakemlik veya hâkimlik mesleği. İkincisi ise insanların derdine şifa arayan Hekimlik mesleği. Doktor kelimesi yerine aslında kullanılması gereken kelime Hekim olması gerekir. Fransızca olan Doktor kelimesi bizim kültürel derinliğimizde Hekim kelimesinin karşılığı olamaz. “Adalet yanılmıyorsam birçok tarifi var. Birilerine göre Allah’ın hudutlarına riayet etmek, birilerine göre hak edene hakkını vermek.” Burada Fatih Tekke, Allah’ın Adil ismine de gönderme yaparak liyakat ve adalet ilişkisini kurarak hak edene hakkını verme ile Hududulah arasında bir bağlantı kurmuştur. Basın toplantısında kaybedilen oyunu “değerler” üzerinden değerlendiren Fatih Tekke “Cesaret bunlardan bir tanesi. Adalet en önemlisi. Merhamet önemlisi. Bunlar bu ülkenin değerleri değil mi? Ne oldu bize anlamadım” diyerek açıklamasına son verdi. Türk düşünce tarihi içinde yer bulan kavramlara, Türk-İslam tarihinde önemli yer tutan değerlere ve kavramlara yer vererek değerlerimiz temelli bir basın toplantısı yapan Fatih Tekke”ye hakkını vermek ve takdir etmek gerekir. Eğitim sistemimizin başaramadığı “değerler” eğitimini, Fatih Tekke gibi diğer takım ve toplum liderlerinden de beklemek hakkımız. Fatih Tekke gibi özdeğerlerimiz üzerine oturan ve özdeğerlerimizi önemseyen her alandan hocalara çok ihtiyacımız var!