Prof. Dr. Mehmet ŞAHİN
Köşe Yazarı
Prof. Dr. Mehmet ŞAHİN
 

Politik Yolsuzluk

Yolsuzluk, genellikle kamu otoritesinin kötüye kullanılması olarak tanımlanırken siyasi veya politik yolsuzluk, siyasi karar vericilerin veya kamu görevlilerinin dahil olduğu yolsuzluk olarak tanımlanmaktadır. Politik yolsuzluk veya siyasi yolsuzluk, siyasetle uğraşan siyasetçi veya siyasi bir kurum olan kamu yönetiminde bulunan siyasi karar vericileri ilgilendiren bir yolsuzluk türüdür. Yönetimde bulunan siyasetçiler veya kamu görevlileri kanunları yapma ve/veya uygulama yetkisine sahiptirler. Yönetim sürecinde yer alan siyasetçiler veya kamu görevlileri, bulundukları pozisyonlarını, siyasi güçlerini, sahip oldukları servetlerini veya özel çıkarlarını korumak ve sürdürmek isterler. Bu nedenle politika yapıcıları veya karar vericileri kendi çıkarları doğrultusunda karar vermeye veya politika oluşturmaya ikna etmek isterler. Siyasilerin kendi kişisel veya siyasi çıkarları doğrultusunda karar almak ve alınmasını sağlamak için politik yolsuzluk yaptıkları görülmektedir. Siyasetçi, sahip olduğu pozisyonu, statüyü veya yetkiyi kendi çıkarları için kullandığı zaman politik yolsuzluğa karışmış olur. Politik yolsuzluk, en üst düzey kamu yöneticisinden en alt seviyedeki kamu görevlisine kadar görevi veya yetkiyi kötüye kullanmayı içerir. Politik yolsuzluk, şeffaflığın olmadığı, gizlilik veya yetersiz hesap verilebilirliğin olduğu yönetim sistemlerinde daha yaygındır. Ayrıca kolaylaştırılmış veya bazen de meşrulaştırılmış bir kötüye kullanma uygulamasına dönüşür. Bu tür ülkelerde, politik yolsuzluğa karışan siyasiler veya siyasi liderler için bir tespit ve cezalandırma olmadığı için, siyasi kurumlar yanında yönetim erkleri ve kamu görevlileri de tartışmalı hale gelir ve meşruiyet sorunu yaşanmaya başlar. Bu durumda da kamuoyunun siyaset, siyasetçi ve kamu görevlisi ile ilgili algısı olumsuz yönde etkilenir. Sonuçta devletin, yönetimin veya demokratik sistemin güvenilirliği sorgulanmaya başlar ve politik yolsuzluk bir bütün olarak siyaset kurumunu ve siyasetçilerin de güvenilirliğini olumsuz etkiler. Bir ülkede hangi politik yolsuzluk türünün yaygın olduğunu belirlemek için o ülkenin yasal, kurumsal veya bir bütün olarak yönetim sistemine bakmak gerekir. Siyaset ile uğraşan veya karar verici posiyonunda bulunan birinin görevden ayrılmadan önce, görev sırasında ve görevden ayrıldıktan sonra işlediği çok çeşitli suçları ve yasadışı eylemleri politik yolsuzluk olarak ele alınmaktadır. Bir siyasetçinin yasadışı bir yolla ulusal veya uluslararası bir finans kaynağı tarafından desteklenmesi politik yolsuzluktur. Bir başka siyasetçinin veya siyasetçi grubunun devleti ele geçirmek için yasadışı faaliyetler içinde bulunması da politik yolsuzluktur. Seçimlerde başarılı olmak ve seçilmek için seçim hilesi yapmak, seçmenlerden veya delegelerden oy satın almak da politik yolsuzluktur. Özellikle iktidardaki parti veya iktidar partisinde siyaset yapanların seçimler için ve seçimler esnasında devlet kaynaklarını kötüye kullanması da politik yolsuzluktur. Özellikle bizim gibi ülkelerde dikkat çeken bir başka politik yolsuzluk da dokunulmazlıklar veya ayrıcalıkların kötüye kullanılmasıdır. Dokunulmazlık almak için veya ayrıcalıklardan yararlanmak için siyaset içinde bulunmak da politik yolsuzluktur. Genel olarak siyasi finansmanla ilgili yolsuzluk hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde yaygındır. Diğer yandan oy satın alma ve seçim hilesi yapma genellikle az gelişmiş Afrika ve Latin Amerika ülkelerinde yaygın olarak görülmektedir. Yapılan araştırmalarda görevi kötüye kullanma yolsuzluğu genellikle Doğu Avrupa, Orta Asya ve Afrika ülkelerinde daha yaygın görünmektedir. Ancak bizim ülkemizde doğrudan finansman sağlamak, oy satın almak veya seçimde hile yapmak gibi yolsuzluklar her seçim sonrasında ortaya atılan iddialardandır. Şeffaflık, sivil toplumun, medyanın ve seçmenlerin süreci izlemesine olanak tanıyan önemli bir araçtır. Seçimlerin şeffaf ve tarafsız biçimde izlenmesi, seçim kampanyalarının ve siyasi partilerin finansmanının denetlenmesi sağlanmalıdır. Devlet fonlarının ve kamu idari kaynaklarının kötüye kullanılarak seçimi veya seçim görevlilerini etkilemek için rüşvet olarak dağıtılmasının önüne geçecek önlemler alınmalıdır. Politik yolsuzluk sadece Afrika ve Latin Amerika, Doğu Avrupa, Orta Asya ve Afrika ülkelerinde daha yaygın görülmektedir. Ne var ki bizim ülkemizde asla ve asla politik yolsuzluk yapılmamaktadır. Ne finansman kaynaklı ne de seçim hilesi veya rüşvet söz konusu olmamıştır. Kayırmacılık hiç olmamıştır. Liyakat, şeffaflık ve tarafsızlık her yerde apaçık bellidir. Bu nedenle kamuoyunda siyasetçiler ve kamu görevlileri ile ilgili olumsuz bir algı da oluşmamıştır. Keşke böyle diyebilsek! Politik yolsuzluğun olmadığı bir memleket hayal etmek hakkımız değil mi?
Ekleme Tarihi: 13 Ağustos 2025 -Çarşamba

Politik Yolsuzluk

Yolsuzluk, genellikle kamu otoritesinin kötüye kullanılması olarak tanımlanırken siyasi veya politik yolsuzluk, siyasi karar vericilerin veya kamu görevlilerinin dahil olduğu yolsuzluk olarak tanımlanmaktadır. Politik yolsuzluk veya siyasi yolsuzluk, siyasetle uğraşan siyasetçi veya siyasi bir kurum olan kamu yönetiminde bulunan siyasi karar vericileri ilgilendiren bir yolsuzluk türüdür.

Yönetimde bulunan siyasetçiler veya kamu görevlileri kanunları yapma ve/veya uygulama yetkisine sahiptirler. Yönetim sürecinde yer alan siyasetçiler veya kamu görevlileri, bulundukları pozisyonlarını, siyasi güçlerini, sahip oldukları servetlerini veya özel çıkarlarını korumak ve sürdürmek isterler. Bu nedenle politika yapıcıları veya karar vericileri kendi çıkarları doğrultusunda karar vermeye veya politika oluşturmaya ikna etmek isterler. Siyasilerin kendi kişisel veya siyasi çıkarları doğrultusunda karar almak ve alınmasını sağlamak için politik yolsuzluk yaptıkları görülmektedir.

Siyasetçi, sahip olduğu pozisyonu, statüyü veya yetkiyi kendi çıkarları için kullandığı zaman politik yolsuzluğa karışmış olur. Politik yolsuzluk, en üst düzey kamu yöneticisinden en alt seviyedeki kamu görevlisine kadar görevi veya yetkiyi kötüye kullanmayı içerir.

Politik yolsuzluk, şeffaflığın olmadığı, gizlilik veya yetersiz hesap verilebilirliğin olduğu yönetim sistemlerinde daha yaygındır. Ayrıca kolaylaştırılmış veya bazen de meşrulaştırılmış bir kötüye kullanma uygulamasına dönüşür. Bu tür ülkelerde, politik yolsuzluğa karışan siyasiler veya siyasi liderler için bir tespit ve cezalandırma olmadığı için, siyasi kurumlar yanında yönetim erkleri ve kamu görevlileri de tartışmalı hale gelir ve meşruiyet sorunu yaşanmaya başlar. Bu durumda da kamuoyunun siyaset, siyasetçi ve kamu görevlisi ile ilgili algısı olumsuz yönde etkilenir. Sonuçta devletin, yönetimin veya demokratik sistemin güvenilirliği sorgulanmaya başlar ve politik yolsuzluk bir bütün olarak siyaset kurumunu ve siyasetçilerin de güvenilirliğini olumsuz etkiler.

Bir ülkede hangi politik yolsuzluk türünün yaygın olduğunu belirlemek için o ülkenin yasal, kurumsal veya bir bütün olarak yönetim sistemine bakmak gerekir. Siyaset ile uğraşan veya karar verici posiyonunda bulunan birinin görevden ayrılmadan önce, görev sırasında ve görevden ayrıldıktan sonra işlediği çok çeşitli suçları ve yasadışı eylemleri politik yolsuzluk olarak ele alınmaktadır.

Bir siyasetçinin yasadışı bir yolla ulusal veya uluslararası bir finans kaynağı tarafından desteklenmesi politik yolsuzluktur.

Bir başka siyasetçinin veya siyasetçi grubunun devleti ele geçirmek için yasadışı faaliyetler içinde bulunması da politik yolsuzluktur.

Seçimlerde başarılı olmak ve seçilmek için seçim hilesi yapmak, seçmenlerden veya delegelerden oy satın almak da politik yolsuzluktur.

Özellikle iktidardaki parti veya iktidar partisinde siyaset yapanların seçimler için ve seçimler esnasında devlet kaynaklarını kötüye kullanması da politik yolsuzluktur.

Özellikle bizim gibi ülkelerde dikkat çeken bir başka politik yolsuzluk da dokunulmazlıklar veya ayrıcalıkların kötüye kullanılmasıdır. Dokunulmazlık almak için veya ayrıcalıklardan yararlanmak için siyaset içinde bulunmak da politik yolsuzluktur.

Genel olarak siyasi finansmanla ilgili yolsuzluk hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde yaygındır. Diğer yandan oy satın alma ve seçim hilesi yapma genellikle az gelişmiş Afrika ve Latin Amerika ülkelerinde yaygın olarak görülmektedir. Yapılan araştırmalarda görevi kötüye kullanma yolsuzluğu genellikle Doğu Avrupa, Orta Asya ve Afrika ülkelerinde daha yaygın görünmektedir.

Ancak bizim ülkemizde doğrudan finansman sağlamak, oy satın almak veya seçimde hile yapmak gibi yolsuzluklar her seçim sonrasında ortaya atılan iddialardandır.

Şeffaflık, sivil toplumun, medyanın ve seçmenlerin süreci izlemesine olanak tanıyan önemli bir araçtır. Seçimlerin şeffaf ve tarafsız biçimde izlenmesi, seçim kampanyalarının ve siyasi partilerin finansmanının denetlenmesi sağlanmalıdır. Devlet fonlarının ve kamu idari kaynaklarının kötüye kullanılarak seçimi veya seçim görevlilerini etkilemek için rüşvet olarak dağıtılmasının önüne geçecek önlemler alınmalıdır.

Politik yolsuzluk sadece Afrika ve Latin Amerika, Doğu Avrupa, Orta Asya ve Afrika ülkelerinde daha yaygın görülmektedir. Ne var ki bizim ülkemizde asla ve asla politik yolsuzluk yapılmamaktadır. Ne finansman kaynaklı ne de seçim hilesi veya rüşvet söz konusu olmamıştır. Kayırmacılık hiç olmamıştır. Liyakat, şeffaflık ve tarafsızlık her yerde apaçık bellidir. Bu nedenle kamuoyunda siyasetçiler ve kamu görevlileri ile ilgili olumsuz bir algı da oluşmamıştır. Keşke böyle diyebilsek!

Politik yolsuzluğun olmadığı bir memleket hayal etmek hakkımız değil mi?

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.