Son aylarda yaptığım bir gözlemi ve tespitleri sizlerle paylaşmak istedim. Ak Parti Mersin il başkanı sayın Adem Aldemir’in halkı kucaklayan yönetim anlayışı, birilerinin uykusunu kaçırmışa benziyor. Birileri Ak Parti'nin halkla buluşmasını ve halka inmesini istemiyor. Bunların bir kısmı “Ak Partili” kimliğine gizlenen münafık AKP'li’dir. Sözde, gönül bağıyla Ak Partili bunlar; esasında ise mide bağı ile partiye bağlılar. Onlara da birgün değineceğim. Fakat öncesinde konuşmam gerekenler var. Kara Propaganda Yapıyorlar Bir dönem parti teşkilatında yer alıp şuan kadro dışında kalan bazı isimler, bu aralar Ankara'da çalmadık kapı bırakmadılar. Daldan dala, kapıdan kapıya koşuyorlar. Ellerinde saçma sapan bilgiler ve belgeler var. Aslı astarı olmayan iddialarla ve seçim sonuçlarına dair “eksik" bilgilerle Ak Partili kurmayların kafasını karıştırmaya çalışıyorlar. Eee. “Efendim, mevcut il yönetimi başarısız” demeye getiriyorlar. Peki, çözümünüz nedir, diye kendilerine sorulduğunda “bizden iyi bir il başkanı olur, hem, bizim tecrübemiz de var" diyorlar. Yesinler sizin tecrübenizi. Bir kitap dolusu başarısızlığınızı yazarım. Mersinlilerin size olan tutumuna kulak tıkayabilirsiniz; sokaklar sizden nefret ediyor. Yüzüne bakacak insan bırakmadınız! Kendi mahallenizde bile muhtarlık seçimine girseniz kaybedersiniz. Ailenizden bile size oy vermeyecek insanlar var! Kendi ailesini ve çevresini ikna edemeyenler, akıllarınca Mersin siyasetine yön vermeyi düşünüyorlar! Şaka gibi. Artık sosyal medyadaki kara propagandayı fonlamayı ve Ankara'da dost edinme girişimlerini terk edin. Siz en iyisi köyünüze gidip davar güdün. Memleketin ekonomisine katkınız olsun. Ayrıca Mersin Ak Parti teşkilatını bir dönem ayrıştırarak, ötekileştirerek siyaset yapan ve seçim kaybeden bir eski siyasetçi, yeniden siyaset sahnesine dönmeyi düşünüyor. Bu kez “birleştirici” kisvesiyle devreye girmeye ve “il başkanı” olmaya çalışıyor. Kim o? Sıkı durun: Mustafa Gültak! Gelelim Bay Gültak’a! Mustafa Gültak'ı bilmeyeniniz yok. Kendisi her ne kadar “Akdenizi kazandım" diye övünse de esasında “Akdeniz’i altın tepside Dem Parti'ye sunan şahıs" olarak hafızalara kazındı. 7 Haziran Seçimlerini hatırlar mısınız? İşte o seçimde bay Gültak, Ak Parti'nin 1. sıra milletvekili adayı idi. O seçim sonuçlarına bakılırsa partinin durumu içler acısı idi. Bay Gültak partiye ne kattı, diye sorabilirsiniz. Haklısınız. Çok değil bu seçimden tam 6 ay sonra, 1 Kasım 2015 seçimleri yapılmış ve o dönem Gültak, milletvekili listesine alınmamıştı. Birinci sıradan kadro dışına… Neyse Akdeniz'e gelelim. Akdeniz'de seçimleri Ak Parti kazanınca, Gültak ilginç demeçler vermişti. Bir defasında “seçimleri biz kazandık, parti bize çöküyor" gibisinden konuşmuştu. Ona göre bu başarının tek mimarı kendisi idi. Tabi, sen olmazsan Ak Parti çöker (!) Bir sonraki seçimde ise kendisine ciddi oy kazandıran encümenleri geri plana atmış ve partilileri küstürmüştü. Dahası var; herkes biliyor. Neyse, bu kadar başarılı bir şahsa ciltler dolusu eser yazılır(!) Bay Gültak, siyasete dönmek istiyormuş. Ne ilginçtir ki kendisi Ankara'da kulis yapan şahıslardan bir tanesidir. Ak Parti'de genel merkezin, Mersin'de bazı ilçe yönetimlerini değiştirmeye dönük kanaati hasıl olunca birilerinin hayal dünyası yeşerdi. Bay Gültak’ın da…  “İlçeler değişirse il yönetimi de değişir" mantıksal çıkarımında bulunanlar var. Onlardan biri de Mustafa Gültak’ın ta kendisidir. Hayaller il başkanlığı, gerçekler Akdeniz Seçimleri… Muhtar Bile Olamazsın! Mustafa Bey, il başkanı olmanın hayalini kurarken geride bıraktığı enkazı unutmuş, sanırım. Akdeniz Belediye başkanlığı sürecinde sebep olduğu ayrışma sonucunda birçok partili, elini eteğini siyasetten çekti! Niceleri Ak Parti'ye cephe aldı. Hayalet seçmen formülü bile Gültak'ı kurtaramadı. Kurtaramaz! Halka sırtını dönen ve teşkilatı küstüren bir belediye başkanı nasıl muvaffak olabilir ki? Bay Gültak’a en çok cephe alanlar Akdenizlilerdir. Çıkın sokağa, ölçün halkın nabzını. Bakın bakalım neler işiteceksiniz! İşte bu enkazı ortadan kaldırmak ve Akdeniz'in gönlünü almak için başta Adem Aldemir olmak üzere Ak Parti'nin Mersin teşkilatı canhıraş bir surette çalışıyor. Kapı kapı dolaşıp insanları kucaklıyorlar! Akdeniz Ak Parti'nin kalesi olma yolunda. Diyelim ki Gültak, Ankara'daki Kulis çalışmalarında etkili oldu ve il başkanı olarak kendisini seçtirdi. Ne mi olur? Hâlihazırda küsen bir teşkilat var; şuana dek büyük emekler sarf eden mevcut teşkilatın gayretleri boşa gitmiş olacak. Ve yeni küskünler! Bunun Parti'ye sadece zararı olur. Şunun şurasında seçimlere birkaç yıl kaldı. Gültak kuracağı il teşkilatını, sadece Akdeniz'in gönlünü almaya seferber etse bile Akdeniz'de Ak Parti’nin oy oranı %30’u göremez! Tek sebep kendisi! Su akarken at değiştirmenin kimseye fayda getirmeyeceğini sayın Cumhurbaşkanımız gayet iyi biliyor. Bunun aksi gerçekleşirse Ak Parti kaybeder. Hele ki Gültak başkan olursa… Aman Allah'ım. Ak Parti'yi kimse kurtaramaz. Ayrıca mevcut il başkanı sayın Adem Aldemir ve teşkilatı her kesim tarafından takdirle karşılanmış, güven vermiş ve ümit tazelemişken, ayrıca il başkanı değiştirmenin vakti değilken bir anda ortaya çıkıp il başkanı olabilmek için çaba sarf etmek elbette ki siyasetin ahlak kitabına sığmaz. Açıkçası nezaketsizliğin ve görgüsüzlüğün bir göstergesi olarak yorumlanır. Parti imajı zedelenir. Ayıptır! Bırak, Ak Parti İl başkanı olmayı, sen muhtar bile olmamalısın! Yeterince Ak Parti'yi yıprattın. Daha fazla insan küstürme Mustafa Bey!