Acısıyla tatlısıyla karışık ve sıkıntılı bir seçim sürecini geride bıraktık. Yarın adaylar kozlarını paylaşacak; sonuçları belli olan bir siyaset yarışına değinecek değilim. Ne var ki bu süreçte şahsıma sarf edilen sözlere bir ön cevap vereceğim. Devamını seçim sonuçlarıyla birlikte bilgilerinize sunacağım. Bu seçim sürecinde nerede durduğumu izah edeyim. PARTİ BELEDİYECİLİĞİ DEĞİL, SOSYAL BELEDİYECİLİK Hemen her fırsatta bir partiyi savunmak yerine adaylara odaklanılması, en iyi hizmet yapacak adaya sahip çıkılmasını doğru buldum. Benim hassas noktam sosyal belediyecilik. Bundan ödün vermem. Kimse benim babamın oğlu değil. Herkese hakkını verir; elma yemeyi de alma demeyi de bilirim. Doğruları söyledim. ‘’Dediklerimden dolayı, insanlar ne diye rehavete kapılsın ki. Yoksa korkuttum mu bazılarını. Su alan gemi mürettebatına, uyarıda bulunmak, korkutmak mı oluyor?’’… Halkın nabzını izah etmeye gayret gösterdim. Bundan dolayı pişman değilim. Hakikatleri görmeniz için az sabırlı olun. KİMİN NE DEDİĞİNİN BİR ÖNEMİ YOK Son dönemlerde bazı partililerin meslek haline getirdiği ‘’laf cambazlığını’’ net olarak görme fırsatı yakaladım. Kendilerinden olursanız iyisiniz; ama doğruyu konuşunca ‘’manipülasyoncu, satılmış, yalancı’’ yakıştırmalarına sarılırlar. Onların işi bu: yıldırmak, korkutmak, susturmak… Hemen hepsi söz birliğine varmış bir şekilde sosyal medya hesaplarıma yükleniyorlar. Ne değişti? Hiçbir şey. Tüm heyecanınız, hayalleriniz ve öfkeniz yarın akşam dinecek. Merak etmeyin. Bir Atasözü der ki: “Dürüst olmaktan korkma! Kaybedeceğin, en fazla, yanlış insanlar olur.’’ Benim bir kaybım olmadı. PAZARTESİ, GEREKLİ CEVAPLARI BEKLEYİN İki çocuk babasıyım. Ülkemin, milletimin ve çocuklarımın istikbali noktasında endişelerim var. İster istemez bunları dile getiriyorum. Dolayısıyla gelecek vaad eden bir yerde bulunmayı bu açıdan doğru buluyorum. Ne var ki bu tavrım, birilerinin ağırına gitmiş olacakmış ki etmedik laf bırakmadılar. Kötü söz ve iftira, sahibine aittir. Bazı insanların seviyesizliğine cevap vermem, o seviyeye inmem; ama! Genel manada birilerine birkaç cümle sarf etmek hakkım olsa gerek. Birileri söylediklerinden utanç duyacak mı, bilmiyorum. Birçok kişi bilip bilmeden konuştu; ancak hakkımda yazılanlar ve sarf edilen sözleri görünce ‘’size de bu yakışır’’ dedim. Herken ebeveyninden aldığı terbiyeye göre yaşarmış.