Bu aralar kamu kurumlarında yaşanan hadiseler ve skandallarla ilgili onlarca şikâyet alıyorum. Müştekilerin şikâyetleri, belgeleriyle birlikte masamda yer alıyor. Neler var neler! Yok yok. Bugün Mersin Şehir Hastanesi'ne dikkatinizi çekeceğim. Kendilerini dev aynasında görenleri ve usulsüzlük yapanları yazmak, boynumun borcudur. Şehir Hastanesi Değil, Sanki Gece Kulübü! Bir süre önce sosyal medya hesabımda, Şehir Hastanesi'nde çekilen görüntüleri paylaştım. Bazı çalışanların müzik eşliğinde dans etmelerini ve bazılarının ise gayri ahlaki davranışlarda bulunmalarını gündeme taşıdım. Benim gayem hastanedeki yönetim zaafiyetini ve beceriksizliğini gündeme taşımak… Her yönetici görevini layıkıyla icra ediyor da sadece çalışanlar mı, lakayt hareket ediyor? Birkaç işçiyi işten atarak yöneticileri aklama işini üstlenen Mersin Şehir hastanesi CCN grubunun yaptıklarından haberiniz var mı? Elbette ki bazı çalışanların hastanedeki eğlence partileri kabul edilemez; fakat hastaneyi bir eğlence mekânına dönüştürme suçu aslında yönetimdeki kokuşmuşluğu göstermez mi? Balık baştan kokar! Söz konusu eğlencenin görüntüleri, sosyal medyaya düşünce hastanedeki olan bitenden haberdar olan bir yönetimden bahsediyorum. Fildişi makamlarına hapsolmuş yöneticiler, hastanedeki hadiselerden haberdar değil! Ne acı! Hastane Yönetiminin Neyi Düzgün? DEVEYE sormuşlar boynun neden eğri? Devenin yanıtı malumunuz. Hastane yönetiminin durumu da bundan ibaret. Eğlence programına katılan ve gayri ahlaki davranışlarda bulunan çalışanlara, yönetim tarafından ne dendi biliyor musunuz? Sıkı durun. “Zeynel Kahtavi Boğan'ın paylaşımından dolayı sizi işten çıkardık...” Evet, yanlış anlamadınız. Alenen beni hedef göstermiş ve bir nevi “Zeynel Kahtavi Boğan, görüntüleri paylaşmasaydı sizi işten çıkartmayacaktık” demiş oldular. Yani, suçlu ilan edilmiş oldum. Beceriksiz oldukları yetmiyormuş gibi ciddi bir yönetici anlayışına sahip olmadıklarını da ispatlamış oluyorlar. Bu ifadeler, söz konusu yöneticilerin nitelik ve kabiliyetten yoksun olduklarını, hukuki müktesebata ve mesleki donanıma sahip bulunmadıklarını ortaya koyuyor. Özetle ifade edeyim. Suçlu ben oldum; cezayı işçiler çekecek. Hastane yönetimi ve sorumluları ise lâyüsel! Yok, öyle yağma! Kurumdaki gelişmelerden ve disiplinsizlikten sorumlu olan bizzat hastane yönetimi ve yöneticileridir. Yazacağım! Yazmaya Devam Edeceğim! Yöneticilerin mesleki bilgi ve idari kabiliyetten yoksun oldukları gün gibi ortada. Yaşananlardan birinci dereceden sorumlu olan kendileridir. Ya istifa etmeli ve yahut görevden alınmalılar! CCN grubu ne güne duruyor, hodri meydan! Elbette ki usulsüzlükleri ve kanun tanımamazlığı dile getirmenin vicdani sorumluluğunu taşıyorum. Hastane yöneticilerinden bazılarının suç teşkil eden davranışlarından haberdar mısınız et halkım? İsim isim yazmamı mı bekliyorsunuz? Hastane çalışanlarına uygulanan mobbinglerden haberiniz var mı? Öyle böyle değil. Sistematik bir şekilde insanlar mobbinge maruz kalıyor. Ayrımcılık, adam kayırma… Çalışanlara yönelik hakaretamiz ifadeler ve galiz küfürler… Bütün bunlar, hastane çalışanlarının şahsiyetini ve onurunu hedef almak değil midir? İnsanların çalışma azmi ve motivasyonu kalmadı! Ekmek kaygısı olmasa kimse çalışmak için hastaneye gelmez! Yıkılası hânede evlad-ı iyâl var! Yoksa kimse bu baskıya katlanmaz! Dahası var. Bunu da zamanla yazacağım. Nedir o? CCN grubu tarafından Mersin Şehir Hastanesi'nde görevlendirilen bazı şahıslar hakkında ciddi suçlamalar var. İddialar yenilir yutulur cinsten değil! Hastane çalışanlarını kapı dışarı etmek yerine sorunları çözmek öncelikli olmalıdır. Bunun için sorunlara sebebiyet veren ve usulsüz iş yapan bazı yöneticilerin istifasını almak en doğrusu olacaktır. Hastanedeki hizmet kalitesi bu şekilde artırılır! Ancak bu şekilde güven veren bir yönetim mekanizması tesis edilebilir.