Kemal Kılıçdaroğlu'ndan genel başkanlık koltuğunu devralan Özgür Özel, başta CHP'liler olmak üzere birçok kesim tarafından eleştirilerin hedefi olmuştu. Pasif siyaset izleyen Özel’in, İmamoğlu'nun rant hadisesi üzerine yapmış olduğu açıklamalar şok etkisine neden oldu. Bana göre bu açıklamalar bir genel başkanın yargılanması için önemli bir neden. Nedir Bu İngiliz Sevdası! Ekrem İmamoğlu çetesinin ifşa olması üzerine emniyet güçlerinin yapmış olduğu operasyon sadece Türkiye'de değil yurt dışında da önemli bir tartışma konusu haline geldi. Aslında tüm dünya meselenin farkında; ama CHP genel başkanı ve CHP yönetimi söz konusu meseleyi idrak edebilmiş değil. Biliyorlar; işlerine gelmiyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde önemli konumlarda bulunan birkaç kişinin ihbarı üzerine başlayan soruşturma hız kesmeden devam ediyor. Hemen her gün yeni bulgular ve bilgiler kamuoyunun gündemine taşınıyor. Duydukça şok olduğumuz yolsuzluk, vurgun ve akçeli işler “bu kadar da olmaz arkadaş” dedirtiyor. Fakat ne ilginçtir ki herkes iddiaları kabul ederken CHP yönetimi bu usulsüzlüğü ve yolsuzluğu savunmaya kalkışıyor. Önümüzdeki günlerde yaşanacakları biliyorlar; çünkü bu işin içinde onlar da var. CHP genel başkanı Özgür Özel bir açıklamasında alenen “İngiltere bizi yalnız bıraktı” diyor. Aman Allah'ım! Nedir bu İngiliz muhibbanlığı Özgür Bey? Kimlerden yardım diliyorsunuz! İngiliz Muhipleri Cemiyeti misiniz? İngiliz Muhipleri Cemiyeti’nin tarihimizdeki yerini bilmek, konuyu anlamamız için önemli bir katkı sağlayacaktır. Cemiyetin maksadı, sözüm ona memleketin kurtarılması için İngiliz himayesini sağlamaktı. Onlara göre tek çare de buydu. Hamd olsun ki bu millet İngiliz yardımına tenezzül etmeden kendi göbek bağını kesebildi. Dolayısıyla İngiliz desteği olmadan Kurtuluş Savaşı'nı kazanma fikri de çöpe atılmış oldu. İngiliz Muhipleri Cemiyeti, tarihin kirli sayfasında yerini almış ve yok olmuşsa da İngiliz taraftarlığı hâlâ bitmiş değil. IŞİD tarafından Suriye’de kaçırılan İngiliz Gazeteci John Cantlie’nin sözüne dikkat edin: “İngiliz Hükümeti beni yalnız bıraktı” (24.09.2014). Bir de CHP genel başkanının sözlerine dikkat edin: “İngiltere bizi yalnız bıraktı.” (26.03.2025). Hadi diyelim Cantlie İngiliz vatandaşı olduğu için ifadeleri normal. Peki ya Sayın Özel’in açıklamalarına ne demeli, makul kabul edilebilir mi? Bu manda ve himaye istemek değil mi? Asla Makul Değil Ülkemizi ilgilendiren bir mesele ile ilgili yurt dışından destek beklemek diğer bir deyişle farklı bir ülkenin Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin içişlerine müdahale etmesini talep etmek hukuken nasıl karşılanmalı? Bu sorunun cevabını hukukçular bilir. Tek Parti döneminde olsaydık İstiklal Mahkemeleri’nde yargılanmak için önemli bir neden ortaya çıkardı. Fakat bana göre bunun adı ihanettir. Tek Parti döneminin resmi tarih tezini hemen hepiniz hatırlarsınız. Farklı düşünen hemen herkes İngiliz uşaklığı, İngiliz ajanı ve İngiliz taşeronu olarak tanımlanırdı. Nitekim Şeyh Sait hadisesinde olduğu gibi bir İngiliz etkisinin varlığı iddia edilerek Şeyh Said'in İngiltere'nin talimatları doğrultusunda isyana kalkıştığı iddia edilmişti. Hiçbir delili bulunmayan iddialar bizzat İsmet İnönü’nün hatıralarında da itiraf edilmiş ve İngiliz parmağının bu olayda bulunamadığı dile getirilmişti. Buna rağmen Kemalist tarih yazımı hala Şeyh Said’i asi ve hain kabul eder. Fakat geldiğimiz noktada açık bir şekilde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ve hükümetine karşı İngiliz desteğini talep eden Özgür Özel’in açıklamalarını nasıl değerlendirmek gerekiyor? İngiltere ile bir irtibatı bulunmayan Şeyh Sait hain ise İngiltere desteğini bekleyen Özgür Özel ve CHP'nin durumu nedir? Aslında sorunun cevabını tahmin edebiliyorum. Özgür bey açıklamalarıyla siyaseten acemi olduğunu ve zora düşünce neler yapabileceğini ortaya koymuş oldu. Kemal Kılıçdaroğlu'ndan sonra CHP'de acemi, pasif ve kokuşmuş bir siyasi dönem başladı. Önümüzdeki günler CHP için çok sancılı geçecek.