Mersin siyasetini de Mersinli siyasetçileri de tanırım. Bildiğimi yazar; iddia, söz konusu ise sorularımı sorarım. Soruların muhatabı konuşmalı; muhibbanlar değil! Ağzımı henüz açmadım; beni buna zorlamayın! Daha düne kadar tefeciliğiyle nam salan şahıslar, bazı Ak Partililer tarafından “kanaat önderi” addedilir oldu. Para karşılığı muska yapan merdiven altı tipleri hoca ilan edenler de oldu. Bu parti neden kan kaybediyor? Bana Hikâye Anlatmayın! Dünden beri telefonlarım susmadı. Arayanlar ve konuşmak için aracı gönderenler vs. Sosyal medyada ileri geri konuşanları geçin, onları ciddiye almıyorum. Son dönemlerde Ak Parti'nin oy kaybetme nedenleri üzerine bir hayli kafa yorduk. Eminim ki bizi bu konuda eleştirenler de bu husus üzerine saatlerce konuşmuş ve veryansın etmiştir. Fakat göz önüne çıkınca herkes düzenden memnun gibi davranıyor. “Padişahım çok yaşa!” Bir şeyi hak etmeyene, altından kaftan dikmenin manası yok. Eşeğe altın semer vursan, eşekliğinden bir şey kaybetmez. İsimleri önemli kılan, yaptıklarıdır. Neyse. Şahıs özelinde konuşmuyorum; meramımı ifade etmek istiyorum: özeleştiri olmadan Ak Parti sıçrama yapamaz. Bunun için de teşkilatta kapsamlı bir değişim gerekir. Ne olur yani, bu milletin bağrından çıkan insanlar teşkilatta yer alsa! Bu kaideye riayet edilse Ak Parti oy kaybeder mi? Kardeşim, beni aramayı bırak! Ben sana sahadaki tabloyu yazıyor ve çiziyorum. Millet bu düzenden memnun değil. Sayın Cumhurbaşkanımız zaten bir değişiklik olacağının sinyalini verdi. Ben bunu işaret ediyorum. Siz neye itiraz ettiğinizi dahi bilmiyorsunuz. Kör İle Yatan Şaşı Uyanırmış Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim! Ak Parti teşkilatında aslanlar gibi çalışanlar var. Bizim sözümüz çalışmayanlara. Kapı kapı dolaşan, milleti kucaklayan kardeşimizdir. CHP için de eleştirel yazılar yazıyorum. Bir CHP'li çıkıp da eleştirmedi beni. Bir ülkede kaliteli bir muhalefet; istikrarlı bir iktidarı doğurur. Siyasette rekabet olur ve halk kazanır. Körü körüne parti tutmak olmamalı! Ulan, konuşturmayın beni. Bozyazı'da, Anamur ve Mut’ta bazı AKP'lilerin çevirdikleri dümenlerden haberdar mısınız? Hazine arazisine konan leş kargaları kim? Ortaya çıkarsa, ne demek istediğimi anlarsınız. Peki, ha partide başkanlık ve yöneticilik yapan vurgunculara ne diyeceksiniz. Devletin sağladığı hibe kredileri almak için açılan, cebe indirdikten sonra ise derhal kapanan kağıt üzerindeki fabrikalar… Mersin'deki efsanevi zeytinyağı fabrikasının ortakları yani sahipleri kim? Nedir bu hadiselerin perde arkası. Ortaya çıkarsa, nice tanıdık isim rezil olacak. Demek istiyorum ki şaibeli adamları partiden uzak tutun. Bu parti bugünlere yamyamlar ve yiyiciler için gelmedi. Dava adamlarının omuzlarında yükseldi bu parti. Ak Parti’yi AKP'lilerden koruyun! Ak Parti Tabanı Büyük Ölçüde Partiye Küstü Arzu ederseniz Ak Parti'nin Anamur yahut merkez ilçe teşkilatlarından birini emsal vereyim. Anamur'a bakalım. Polis tarafından araması bulunan şahıs partide yönetici durumunda… İnsan hiç mi dikkat etmez buna! Bu sadece bir tanesi. Bunun gibi nice hadise toplum nezdinde Ak Parti için prestij kaybına yol açtı. Ya da partinin oy kaybetmesinde etkili olan faktörleri izah edeyim. Sadece bir tanesine bakalım. Ak Parti için emek vermiş isimleri hastanede temizlikçi olarak çalıştırıp partili olmayan adamı da bilgi işlem memuru yahut yönlendirme personeli yaptılar. Kimlerin bunda etkili olduğu biliniyor. Ebu Müslim Horasani’nin anlamlı sözleri aklıma geldi: "Onlar zararlarından emin oldukları için dostlarını kendilerinden uzak tuttular. Kendilerine bağlamak ve kazanmak amacıyla da düşmanlarını yakın tuttular. Yakınlaştırılan düşman, dost olmadı; ama uzaklaştırılan dost, düşman oldu!” Buna benzer nice hadise yazabilirim. Halkın dikkatinden kaçmıyor. Ak Parti tabanı küsmeye devam ediyor. Bu Nasıl Yöneticilik Partide yönetici olmak için adaylığını açıklayan insanları “diploma” bahanesi ile elediler. “Senin diploman yetersiz” dercesine. Öte yandan Mut ilçe başkanlığına ilkokul mezunu birini tayin ettiler. Bir kişiyi, Ak Parti yöneticisi olarak tayin etmede ölçüt nedir? Gerçekten merak ediyorum. Bu şehirde bir dönem il başkanlığı yapan kişi “uzayan kol bizim gruptan olsun” demişti. Kendisine “grubunuz kim” diye sorulduğunda ise sessiz kalmıştı. Şu kokuşmuşluğa bir bakın! Particilik, kendi içerisinde hizipçiliğe bölündü. Hizipçilik de rant ortaklığına… Partide yönetici pozisyonunda olan şahısların yaptıklarını yaza yaza bitiremem. Mersin'de muhafazakâr olarak kendisini gösteren bir yetkili İstanbul ya da İzmir'e gidince farklı bir kimliğe bürünüyor. Geçmişte motosiklet ile işe giden bazı isimlerin bugün kodaman olmasını bu millete anlatamazsınız. Travesti ile takılanlara ne diyeceksiniz?... Buluklu ve Arslanköy’de arsa zengini olan yöneticileri ya da hazine arazilerine çöken parti içindeki tipleri mi yazayım? Yoksa bir dönem Bahçe Mahallesi’nde hamur açan yahut cam çerçeve satan bugünün yetkili isimlerini mi? Bu parti sizin isimlerinizle anılıyor ise hareketlerinize dikkat edeceksiniz. Maatteessüf bugün Ak Parti, tarihinin en güç dönemini yaşıyor. Sebebi ise bunlar. Bana Değil, Yazılarıma Cevap Verin Bir dönem il başkanlığı yapmış zevat, şahsım adına bir takım ithamlarda bulunuyor. Hadsiz. Sen önce akçeli işlerinle yüzleş. Susmak ya da yazmak için kimseden para almam. Bu iddiada bulunacağına, delil göster. Ben, doğrularımdan şaşmam. Ak Partili kimliğim vardır; ama Ak Partici değilim. Ak Parti yerel seçimlerde CHP'li Vahap Seçer’den daha iyi bir aday çıkardı da biz mi desteklemedik? Yerel seçimlerde ideoloji söz konusu olamaz. Memleketin menfaatine uygun olan aday hangisi ise onu desteklemek gerekir. Ak Parti'nin adaylarının yahut desteklediklerinin ideal olduğunu düşünenler yanılıyor. At gözlüklerinizi bir kenara bırakın. Nitekim Mersin halkı da son iki yerel seçimde sayın Vahap Seçer’e büyük bir destek vererek, tartışmalara son noktayı koymuştur. Adam çalışıyor. Daha ne? Ayrıca benim ailem üzerinden laf cambazlığı yapanlara iki çift lafım olacak. Mersin Büyükşehir Belediyesi'ndeki daire başkanlarıyla ilgili defalarca eleştirel yazılarım oldu. Adamlar bana dönüş yapıp bu konudaki hassasiyetim için teşekkür bile ettiler. Eksiklikleri derhal tamamladılar. Peki ya siz AKP'liler? Bana laf yetiştirmek yerine dönüp kendinize baksanıza. Yazdıklarıma cevap vermek yerine, muhibbanlarınız konuşuyor. Siyaset üretin ve toplumu arkanıza alın. Kaç seçimdir, hem yerel hem de genel, elle tutulur bir başarınız yok. İnsan, toplum içine çıkmaya utanır be. Ak Parti bugün şu oyu alıyorsa yine o yüzü ak dava adamlarının emekleri hasebiyledir. Onlar yük alırken, siz yük oluyorsunuz. Yol alın!